| - Lütfen. Siz güzelsiniz, ben yakışıklıyım bizim gibi insanlar arasında böyle yanlış anlamalar olur. | Open Subtitles | أرجوكِ، أنت جميلة، وأنا وسيم، سوء تفاهمات كهذه شائعة بين أشخاص مثلنا. |
| Her zaman onun karşısına çıkacak bizim gibi insanlar olacak. | Open Subtitles | دوماً ما سيكون هناك أشخاص مثلنا لمواجهته |
| Bizim gibiler birbirine sahip çıkmalı. | Open Subtitles | أشخاص مثلنا يصمدون سوياً، بوسعنا أن نكون |
| Bizim gibiler sade gider | Open Subtitles | أشخاص مثلنا لا يحصلون على جنازات كبيرة |
| Zekice saklanmış, değil mi? Böylece bizim gibi insanların arasına sızabiliyorsun. Seni pislik. | Open Subtitles | لكن العلامة مخفية بذكاء لتخدع أشخاص مثلنا , أليس كذلك؟ |
| Sanırım bizim gibilerin iyi para kazanma şansı yok. | Open Subtitles | أعتقد أشخاص مثلنا لا يحصلون على إستراحة |
| Senin gibi insanları bizim gibilere dönüştürebilir. | Open Subtitles | يمكنها أن تحول أشخاصاً مثلك إلى أشخاص مثلنا |
| Vatandaşlardan bahsediyorum, bizim gibi insanlardan değil. | Open Subtitles | و انا اتكلم عن مواطنون ،،، و ليس أشخاص مثلنا كما تعلم |
| Evet, denedim ama bu kasabanın Bizim gibi insanlara ihtiyacı var McHugh. | Open Subtitles | نعم, لقد حاولت, لكن هذه المدينة فى حاجة إلى أشخاص مثلنا ماكهيو |
| bizim gibi insanlar birlikte çalışabilmenin bir yolunu bulursa dünya kurtarılmayı hak ediyor olabilir. | Open Subtitles | إذا أستطاع أشخاص مثلنا أن يعملوا سوياً فربما وقتها سيستحق العالم أن يتم إنقاذه |
| Yabancılar gizli bir yerin GPS koordinatlarını arkalarında bırakır sonra bizim gibi insanlar da onu arayıp bulur. | Open Subtitles | يترك الغرباء المخابئ، وينشرون إحداثيات نظام تحديد المواقع، ثم ينطلق أشخاص مثلنا ليعثروا عليه |
| "Kenny, evlat, bizim gibi insanlar bu işlerle uğraşmaz." | Open Subtitles | " كيني بيني .. أشخاص مثلنا " " لا يفعلون أموراَ كهذه " |
| bizim gibi insanlar da mutlu olabiliyor. | Open Subtitles | أشخاص مثلنا يمكنهم أن يكونوا سعداء |
| İkinci öğrendiğim şey, benim gibi bu korkuyu anlayan, yeni bir dil öğrenmiş, yeni sistemleri izleyen bizim gibi insanlar bir masaya oturduklarında kimsenin yapmayacağı, yapamayacağı bir şekilde topluluğumuzun ihtiyaçlarını savunduğumuzda anladım. | TED | الشيء الثاني الذي تعلمته، هو عندما يكون هنالك أشخاص مثلي يعرفون هذا الخوف، الذين تعلموا لغة جديدة ، الذين أبحروا في أنظمة جديدة، عندما يجلس أشخاص مثلنا إلى الطاولة نحن ندافع عن احتياجات مجتمعنا بطريقة لا يمكن لأحد أن يفعلها أو يريد ذلك |
| Bizim gibiler her daim maske takar. | Open Subtitles | أشخاص مثلنا دائماً يرتدون الأقنعة |
| Bizim gibiler balık tutmaz. | Open Subtitles | أشخاص مثلنا لايذهبون للصيد. |
| Evet. Bizim gibiler. | Open Subtitles | أجل أشخاص مثلنا |
| bizim gibi insanların neden kimseye güvenmediğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم لما لا يثق أشخاص مثلنا فى أى أحد ؟ |
| Seni bizim gibi insanların olduğu bir yere götüreceğim. | Open Subtitles | سآخذكِ إلى مكان حيث يمكنك أن تكوني مع أشخاص مثلنا |
| Tamam, belki bu tarz şeyler senin benim gibilerin başına gelmez ama... | Open Subtitles | حسناً ، لان هذا النوع من الشئ لن يحدث أبداً مع أشخاص مثلنا ، لا... |