| Hepsi kötü insanlar olmalıydılar. | Open Subtitles | كان يجب أن يكونوا جميعاً أشراراً |
| Onlar langırtta iyi olan kötü insanlar değil. | Open Subtitles | ليسوا أشراراً يجيدون كرة الطاولة |
| Nasıl bir gudik dünyada yaşıyoruz ki, kahramanlar kötü adam oluyor, cesurlar da korkak? | Open Subtitles | أي عالم معكوس نعيش فيه حيث يُعتبر الأبطال... أشراراً والشجعان جبناء؟ ... |
| Nasil bir gudik dünyada yasiyoruz ki, kahramanlar kötü adam oluyor, cesurlar da korkak? | Open Subtitles | أي عالم معكوس نعيش فيه حيث يُعتبر الأبطال... أشراراً والشجعان جبناء؟ ... |
| İyi olan şey, doğalarında kötülük olmaması. | Open Subtitles | الجيِّد في الأمر هو أنهم ليسوا أشراراً بطبيعتهم |
| Eğer iyi olmak bunun gibi insanları cinayetten kurtarmaksa kötü insan olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | إن كان الأفضل يعني ترك أناسٍ مثلها تفلت بجريمة قتل، فنفضّل أن نكون أشراراً. |
| Bazıları iyi niyetli olabilir ama bir kısmı hala çok kötü adamlar. | Open Subtitles | بعض أولئك الرجال ربما تكون نواياهم حسنة ولكن البعض الآخر ربما لايزالون أشراراً |
| Tüm zaman çizgileri içinde belli ki en karanlığı bu, o yüzden kendimizi kötülüğe adamayı öneriyorum. | Open Subtitles | و لهذا أقترح بأن نلتزم بأن تكون أشراراً صنعت لنا جميعاً لحى سوداء من اللباد |
| Onlar langırtta iyi olan kötü insanlar değil. | Open Subtitles | ليسوا أشراراً يجيدون كرة الطاولة |
| Biz kötü insanlar değiliz. Öyle değil mi Tom? | Open Subtitles | لسنا أشراراً ، أليس كذلك يا "توم"؟ |
| Çünkü, o zaman kötü adam olurlardı. | Open Subtitles | حسناً, لأنهم وقتها سيكونون أشراراً. |
| Şu anda size kötüler lazım. kötülük yapabilesiniz diye. | Open Subtitles | هذا الوقت يتطلب رجالاً أشراراً ليفعلوا أشياء شريرة |
| Daha açık bir ifadeyle, yaptığımız kötülükten dolayı kötü değiliz, kötü olduğumuz için kötülük yaparız. | Open Subtitles | من ناحية أسهل، إننا لسنا أشراراً بسبب الشر الذي نقوم به، إننا نقوم بالشر . "لإننا "الشر نفسه |
| Ondan bir kötülük gelmez. | Open Subtitles | انهم ليسوا أشراراً |
| onlar korsan olsalar da kötü insan değiller. | Open Subtitles | جدتي ، قد يكونوا قراصنة لكنهم ! ليسوا أناساً أشراراً |
| O güzel bir hayattı. Ve içinde kötü adamlar yoktu. | Open Subtitles | كانت حياة طيّبة ولا تتضمّن أشراراً متوحّشين |
| Tüm zaman çizgileri içinde belli ki en karanlığı bu, o yüzden kendimizi kötülüğe adamayı öneriyorum. | Open Subtitles | من بين كل خطوط الأحداث من الواضح أن هذا أكثرها ظلماً و لهذا أقترح بأن نلتزم بأن تكون أشراراً |