| Ben de hazır kahveden nefret ediyorum ama içiyorum, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، أنا أكره القهوة المجهزة لكنني أشربها ، أليس كذلك ؟ |
| Ben de öyle ama şimdi içiyorum, çünkü sudan ucuz. | Open Subtitles | وأنا أيضا ، لكني أشربها هنا فقط لأنها أرخص من المياه |
| Çikolata ezilmişti, bu nedenle ben de parçaları süt ve dondurmayla karıştırdım ve şu anda da onu içiyorum. | Open Subtitles | ذابت الشوكولاتة فمزجتها بالحليب والمثلجات وها أنا أشربها الآن |
| Adam sana bir bira ısmarladı. İç haydi. | Open Subtitles | الرجل اشترى لك بيرة للتو هيا أشربها |
| İç. Hayır , sen iç. | Open Subtitles | إشربي لا، أشربها أنت |
| Gerçekten mi? Ben hep içerim. | Open Subtitles | أنا أشربها طوال الوقت إنها مثل الأقراص المنشطة |
| Sahnede de içiyorum. | Open Subtitles | لازلت أشربها على المسرح، جيّدة للحلق |
| Peki neden içiyorum? | Open Subtitles | لمّا أشربها ، اذاً؟ |
| Ben de onu içiyorum. | Open Subtitles | أنا أشربها |
| Ben de içiyorum. | Open Subtitles | أنا أشربها |
| - hâlâ içiyorum. | Open Subtitles | أنا ما زلت أشربها ! |
| Al böyle iç. | Open Subtitles | أشربها بهذه الطريقة |
| İç! - İç! | Open Subtitles | أشربها أشربها .. |
| - Hadi bakalım Carter. İç bakalım likörü. Hayır. | Open Subtitles | هيا كارتر, أشربها كلها. لا؟ |
| Haydi, iç! | Open Subtitles | هيّا, أشربها كلها! |
| Haydi Poirot, iç şunu. | Open Subtitles | هيا (بوارو) أشربها |
| İntihar etmeye meyilli olduğum zamanlarda sadece bunu içerim. | Open Subtitles | أشربها عندما أكون عملياً على وشك الأنتحار. |
| Oturup kendi başıma içerim diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنني سأجلس و أشربها بمفردي |
| - Hayır, ben her zaman sade içerim. | Open Subtitles | لا ، أشربها دائما سوداء |
| Ben kahve içmem. Eskiden içerdim ama artık değil. | Open Subtitles | لا أشرب القهوة، كنت أشربها لكنني أقلعت عنها |