"أشرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • işaret
        
    • söylediğin
        
    • gösterdin
        
    • gösterebilir
        
    • bahsettiğin
        
    • belirttim
        
    • bahsetmiş
        
    • bahsettiğim
        
    • sinyal
        
    • bahsettim
        
    • gösterdim
        
    • söylemiştin
        
    • Bahsettiğiniz
        
    • söyledin
        
    • belirttiğin
        
    Hemşirenin ofisine aceleyle koştum ve konuşamadığım için ağzımı işaret ettim. TED فأسرعت الى مكتب الممرضة، ولأني لم أستطع التحدث، أشرت فقط الى فمي.
    Evet, bu sabahtan beri bildiğim şeyi söylediğin için sağ ol. Open Subtitles نعم . شكراً لأنك أشرت إلى ما عرفته بالفعل هذا الصباح
    Kaptan kaptan diye boşuna demiyorlarmış, yolu da, yordamı da sen gösterdin. Open Subtitles وعندما قالوا ربّان فقد أصابوا، لأنك أشرت للاتجاه الصحيح
    Dostum, demircinin yerini gösterebilir misin? Open Subtitles مرحبًا يا صاح، هلا أشرت لي لمكان الحداد؟
    bahsettiğin şu hayaller için tam olarak ne demek istedin? Open Subtitles ما الذي عنيته، بالرؤى التي سبق و أشرت إليها ؟
    Açıkca belirttim! Oraya gireceğimi biliyordu! Open Subtitles أنا أشرت بوضوح , وهو يعلم أنني كنت ذاهباً إليه
    Şifre kırıcı arkadaşlarından birisi sana babamdan bahsetmiş, Nathan Herrero. Open Subtitles في واحدة من إختراقاتك للبث أشرت إلى أبي ، نيثن هيريرو
    Daha önceden de bahsettiğim gibi bir tür olarak biz, Dünya gezegeni için özel olarak evrimleştik. TED لقد أشرت من قبل أننا كنوع تطورنا بشكل فريد لملاءمة كوكب الأرض.
    El, ağacın dışında bir yeri işaret ediyordu; zamanın dışında bir yeri. Open Subtitles واليد أشرت على نقطة خلف الشجرة خارج الزمان
    Oturmasına müsaade ettim ve kafamı sallayıp dedim ki; "Harriett, Bruce" sonra oturma odasındaki büfeyi işaret ederek orda bir büfe olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles تركتها تجلس ثم أطرقت برأسى وقلت "هارييت, بروس " ثم أشرت على البار فى غرفة المعيشة ولم أكن أعلم أن هناك بارا أصلا
    Eğer arkadaşına işaret edersen, bu yapacağın son şey olur. Open Subtitles اخفض يديك إن أشرت لصديقتك ستموت على الفور
    Pek çok kez söylediğin gibi ben kıdemsiz saha ajanıyım. Open Subtitles حسناً, كما أشرت عدة مرات فأنا عميل ميداني مبتديء
    Anlarsın ya, halkalarımız hasarlı ve kendin de söylediğin gibi kalkanlarımız düşük, bu da demek ki 302 iniş sahalarındaki hava durağan değil. Open Subtitles ستمر ببعض المشاكل ترى , حلقاتنا متضرره و كما أشرت دروعنا منخفضه من ما يَعْني أن الجوّ في الخلجانِ الـ302
    - Ama onu gösterdin. - Hayır, efendim. Open Subtitles ـ ولكنك أشرت له ـ لا يا سيدي، لم أفعل
    Bu silahın sapını gösterebilir misiniz? Open Subtitles هلا أشرت إلى المقبض على هذا السلاح؟
    Hiç şüphe yok ki biraz önce bahsettiğin eğilimleri yüzünden. Open Subtitles بلا شك وفقاً للميول التي أشرت لها سابقاً
    Buradaki güvenliğin biraz gevşek olduğunu belirttim sadece. Open Subtitles لقد أشرت لها ببساطة أن الوضع الأمني بالأنحاء مُهتريء قليلًا
    Bu iyi bir fikir değil. Bunun iyi bir fikir olmadığından bahsetmiş miydim? Open Subtitles هذه ليست فكرة جيدة لقد أشرت إلى أنها ليست فكرة جيدة
    Az önce bahsettiğim rahat etme durumu yüzündendir. Open Subtitles ما كنت أشير إليه هو الراحه . كما أشرت في بادئ الأمر
    Sağa sinyal verip sola döndüm. Open Subtitles لقد أشرت لليمين وانعطفت شمالا.
    Bir profesyonelin yardımını istemeli diye kartta senden bahsettim. Open Subtitles لقد أشرت إلى ٌسمك في البطاقة. لو كانت ترغب في جمهور لمحترف.
    Burada, ekranda görebileceğiniz üzere, ...o akşam izlediği yolu kırmızıyla gösterdim ve uğradığı yerleri işaretledim. Open Subtitles كما ترون في الشاشة هنا أشرت إلى طريق سفره باللون الاحمر لمواقع مختلفة قام بزيارتها ذلك اليوم
    9/11 sonrasi bir taraf tuttuğunda onların sana geldiğini söylemiştin? Open Subtitles عندما قمت بإختيار جهة بعد أحداث سبتمبر لقد أشرت إنهم جاءوا إليك؟
    Bahsettiğiniz fatura Üçüncü Dünya ülkelerinde tıbbi teknolojinin geliştirilmesi için ... Open Subtitles الفاتورة التي أشرت إلى ستوفّر مال ويجهّز إلى منظمة الصحة العالمية،...
    Hiçbir şey hatırlamadığını söyledin. Suç işleme niyeti yokmuş. Open Subtitles أنك أشرت, أن ليس لها ذاكرة أو نية إجرامية
    Senin de dirayetle belirttiğin gibi onlar için olan değerimiz hizmet yeteneğimizle doğru orantılı şu an için. Open Subtitles وكما أشرت قيمتنا لهم بكم نستطيع خدمتهم لحتى اللحظة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more