"أشعر أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu hissediyorum
        
    • Sanki
        
    • düşünüyorum
        
    • gibi hissettim
        
    • bence
        
    • gibi geliyor
        
    • sanırım
        
    • gibi hissetmiyorum
        
    • gibime
        
    • gibi geliyordu
        
    Bunu yaptım çünkü buradan kurtulmak için en iyi umudumuz olduğunu hissediyorum. Open Subtitles فعلت هذا لأنني أشعر أنه يمكنك أن تكون أملنا الوحيد للنجاة هنا.
    Cordelia, benim resmen Angel'ın işinde olduğum düşünülürse girişim ve yürütmeyi göstermenin önemli olduğunu hissediyorum. Open Subtitles كما نحن موظفيه, أشعر أنه من المهم عرض المبادرة و القيادة
    Ben de babalarımı özledim ama ne zaman eve dönsek Sanki olduğumuz yerde sayıyormuşuz gibi kendimi kötü hissediyorum, anlıyor musun? Open Subtitles إشتقت إلى أبواي أيضاً، لكن فقط أشعر أنه كل مرة نعود إلى المنزل، أشعر بالحزن وكأننا لا نتقدم إلى الأمام، أتعلم؟
    IM: Şuraları daha kısa olsa diye düşünüyorum. A: Daha yeni başlıyoruz. TED إسحاق: أشعر أنه يجب أن يكون أقصر هنا. آشلي: آوه لا، نحن فقط ندرّجه.
    Bana öyle çok ihtiyacı vardı ki, bazen ona verecek hiçbir şeyim yokmuş gibi hissettim. Open Subtitles كانت تحتاجني بشدة، وأحياناً أشعر أنه ليس لدي ما أمنحها إياه
    bence, belli bir mahsül ve belirli bir ürün hakkında konuşmak ve tüketicinin ihtiyaçlarını düşünmek çok önemli. TED أشعر أنه من المهم جداً الحديث عن محصول محدد ومنتج محدد، والتفكير بحاجات المستهلكين
    Sadece bir yıl ara verip kafamı toplamam lazımmış gibi geliyor. Open Subtitles أشعر أنه بالنسبة إلي، أحتاج إلى التوقف لمدة عام لتصفية ذهني.
    sanırım geceyi koltukta geçirsem benim için daha iyi olacak. Open Subtitles أشعر أنه من الأفضل لي أن أقضي الليلة علي الأريكة
    Nedense kazanmış gibi hissetmiyorum. Open Subtitles بطريقة ما لا أشعر أنه أنه فوز كبير
    Aramızdaki ilişkiyi iş ilişkisi olarak tutmanın önemli olduğunu hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنه أمراً مهماً لذلك نحن سنحتفظ ببعض التزمت لترتيب العمل
    Saygısızlık etmek istemem Bay Severide, ama bana söylemek istediğiniz bir şeyin olduğunu hissediyorum. Open Subtitles مع أحترامي أشعر أنه هناك شيء تريد أن تخبرني به
    Yaşadığımı hissediyorum, aşkı hissediyorum Bu sefer aşkın gerçek olduğunu hissediyorum Open Subtitles أشعر بالحياة، أشعر بالحب أشعر أنه الحب الحقيقي بالفعل
    Biliyor musun, Sanki sana her şeyi anlatabilirmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles تعلمين , هذا مضحك .أشعر أنه يمكنني أخبارك أي شيء.
    Sanki bunu atlatamayacağım. Atlatacaksın. Open Subtitles . ـ أنا أشعر أنه ليس من المفترض أن أنجو . ـ أنت سوف تنجو
    Sanki...bana dokuduğunda, bana sahip olmak için değil de beni daha iyi tanımak için yapıyormuş gibi geliyor. Open Subtitles إنه فقط .. حين يلمسني .. أشعر أنه يفعل ذلك ..
    Çok berbattı ama aynı zamanda bunu size söylememin görevim olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles كان فظيع ولكن في نفس الوقت أشعر أنه من واجبي أن أقول لك
    Çok berbattı ama aynı zamanda bunu size söylememin görevim olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles كان فظيع ولكن في نفس الوقت أشعر أنه من واجبي أن أقول لك
    Bana öyle çok ihtiyacı vardı ki, bazen ona verecek hiçbir şeyim yokmuş gibi hissettim. Open Subtitles كانت تحتاجني بشدة، وأحياناً أشعر أنه ليس لدي ما أمنحها إياه
    simdi siz bahsedince, kendimi hiç meydan okuyamiyormus gibi hissettim. Open Subtitles بماانكذكرتهذا , كنت أشعر أنه لا يوجد تحدي لي
    Dünyanın bu kısmında bu mevcut değil ve bence bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmek herkesin hakkı. TED لكنها لا تتواجد أساسا في هذا الجزء من العالم، وأنا أشعر أنه من حق كل شخص أن يعرف كيف تسير هذه الأشياء.
    Günlük koşuşturmalara kendimizi kaptırmak ve bizim için asıl önemli olanları unutmak kolaymış gibi geliyor. TED أشعر أنه من السهل أن ننشغل بالحياة اليومية، وننسى ما يعني لكم الكثير حقا.
    Çok iyi. Ama sanırım şu üç aylık ömür konusunu tekrar düşünmeliyiz. Open Subtitles هذه جيدة ، ولكنني أشعر أنه يجب أن نستخدم خدعة الثلاثة شهور
    Gerçekten şuan burada olmak gibi hissetmiyorum. Open Subtitles أشعر أنه لا يجب علي التواجد هنا
    Konuyu o buraya taşıdı, o yüzden burada çözümlense daha iyi olur gibime geldi. Open Subtitles احضرتها إلى موقع العمل، لذا أشعر أنه يجب التعامل مع ذلك هنا.
    Kendi hislerimle yüzleşmeden başkalarını anlayamam gibi geliyordu. Open Subtitles أنا أشعر أنه لا يمكنني أن أفهم عواطف الأخرين إن لم أتعامل مع عواطفي الشخصية،أنت تعلم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more