| Sadece hayaletler arasında popüler olan parlak bir güneş olmak istiyorum ama sana baktığımda kendimi insanları öldüren kara bir güneş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | كُل ما أريدهُ هو أن أكون شمس تُشرق للأشباح فحسب ولكنني عندما أنظر إليك، أشعر بأنني شمس مشؤومة تجعل الناس يموتون |
| Sadece hayaletler arasında popüler olan parlak bir güneş olmak istiyorum ama sana baktığımda kendimi insanları öldüren kara bir güneş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ،كل ما أريد أنت أكونهُ هي شمس تشرق للأشباح ولكن، عندما أنظر لك أشعر بأنني شمس مشؤمة ،التي تجعل الناس يموتون |
| Bu sabah kendimi küçük bir çocuk gibi hissediyorum.Neden? | Open Subtitles | هذا الصباح أشعر بأنني مثل فنىً صغير, لماذا؟ |
| Daha fazla zamana ihtiyacım var çünkü kendimi hazır hissetmiyorum Korkuyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنه يلزمني بعض الوقت، لأنني أشعر بأنني غير مستعد بعد |
| Hatta bana bir keresinde şunu söyledi, "Anne, her gün eşofman giymek Sanki engelli kıyafeti giyiyormuşum gibi hissettiriyor." | TED | حتى أنه قال لي في إحدى المرات، "ماما، ارتداء ملابس الرياضة كل يوم يجعلني أشعر بأنني عاجز عن اللبس." |
| Tanrım, çocuk bizimle konuşmaya başladığından beri sarhoş gibiyim. | Open Subtitles | أشعر بأنني ثملة منذ أن بدأ ذاك الفتى بالاعتراف |
| Aranıza girip işleri sizin için zorlaştırıyorum gibi hissettim. | Open Subtitles | أنا أشعر بأنني أجعل الأمر أصعب بوقوفي في المنتصف |
| kendimi hayvan gibi hissediyorum. Banyo yapacak ya da... | Open Subtitles | أشعر بأنني حيوان يعيش هنا ما من مكان نستحّم به |
| Bazen birilerini dövmüş gibi hissediyorum, ama bunu hiç yapmadım. | Open Subtitles | وأحياناً, أشعر بأنني أحب ضرب شخص ما, ولكني لم أفعل أبداً. |
| Dünyaya karşı benmişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنني في مواجهة هذا العالم و أنتِ كل ما أملك، حبيبتي |
| Yazık oldu çünkü iyi arkadaş olmuştuk, değil mi? Bazen seni ömrüm boyunca tanıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | من الغريب بأننا نسمّي نفسنا أصدقاء بينما أشعر بأنني أعرفك منذ زمن بعيد |
| Odanı çalıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | شكراً لك يا عزيزتي أنا أشعر بأنني أقوم بسرقة غرفتك |
| Onu etkilemek zorundaymışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | تأخذ كل الخبز وجعلتني أشعر بأنني يجب أن أبهرها |
| İyi. Ben de kendimi harika hissetmiyorum zaten. | Open Subtitles | حسنا, لا أشعر بأنني على ما يرام على أية حال |
| Çünkü kendimi pek iyi hissetmiyorum ve karım da gribe yakalandı... | Open Subtitles | لإنني أشعر بأنني لست على مايرام وزوجتي مريضة بالافلونزا |
| kendimi ilk açılış gecemdeki gibi toy hissediyorum. Sanki midemde kocaman bir yumru var. | Open Subtitles | أشعر بأنني قد عدت صبية أثناء ليلة الافتتاح الأولى ، لدّى انتفاخ في معدتي |
| Onu ameliyattan beri görmedim. Çıldırıyor gibiyim. | Open Subtitles | أنا لم أره منذ الجراحة أشعر بأنني سأصاب بالجنون |
| Benimle yukarıda sallarınken kendimi her şeyi yapabilecek gibi hissettim. | Open Subtitles | عندما كان يدربني جعلني أشعر بأنني لن أستطع فعل أي شيء |
| Şu fotoğraf albümlerine bakınca bu insanların psikolojisini anlıyormuşum gibi geliyor. | Open Subtitles | وأنا أنظر إلى ألبومات الصور، أشعر بأنني أعرف نفسية هؤلاء الأشخاص. |
| Bazen seni böyle bir ortamda büyüterek... ..hata yaptığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | أحياناً أشعر بأنني ارتكبت خطئاً حين تركتكِ تكبرين، في هذا المحيط .. |
| Vardığımı hissetmeye başladım ve sanırım 40 yaşıma geldiğimde, gerçekten, gerçekten uçuyordum. | TED | بدأت أشعر بأنني قد وصلت، وعموماً، بحلول الوقت الذي بلغت فيه 40 عاماً، كنت أحلق حقاً. |
| Ama daha önce hiç böyle güzel bir şey hissetmemiştim. | Open Subtitles | ولكن لم أشعر بأنني أفضل حالاً طيلة حياتي. |
| Etrafımda Vali Yardımcısı'nın olması Alabama kraliyet ailesindenmişim gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | و رهبة ملازم البلدة يجعلن أشعر بأنني من حكام ألباما |
| Bu şekilde hissetmek. Şimdiye kadar kafam hiç bu kadar karışmamıştı. | Open Subtitles | أن أشعر بهذه الطريقة لم أشعر بأنني ضائعة هكذا في حياتي كلها |
| kendimi aynı anda hem normal hem de özel hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | تجعلني أشعر بأنني طبيعي ومميز في الوقت نفسه |
| Daha iyi hissediyordum, hatta o 11 kiloyu verdim. | TED | بدأت أشعر بأنني أفضل، حتى أنني خسرت الأرطال الخمسة والعشرين تلك. |
| Arkadaşlarıma ve aileme daha yakın olduğumu hissediyorum. | TED | أشعر بأنني أصبحت أقرب لأصدقائي وعائلتي. |