| Sanırım ne demek istediğinizi anladım. Kendimi şimdiden iyi hissetmeye başladım. | Open Subtitles | أعتقد أني فهمت ما تقصدينه لأني بدأت أشعر بالتحسن |
| Çıkınca daha iyi hissetmeye başladım ve şimdi de başım ağrıyor. | Open Subtitles | وبمجرد إنصرافي، بدأت أشعر بالتحسن. والآن، انا أعاني من بعض الصداع فسحب. |
| Tekrar beraber olmak çok güzel tıpkı eski günlerdeki gibi, ve kendimi şimdi çok Daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | انه لمن الرائع أن نجتمع ثانية مرة أخرى مثل الأيام الخوالي أشعر بالتحسن |
| Şimdi Daha iyi hissediyorum, | Open Subtitles | بما أنني أشعر بالتحسن الآن أظن أن الآخرين يفترضون أن الهرة قد أكلتني |
| - Kendimi iyi hissetmem için böyle söylüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تقول هذا فقط لجعلي أشعر بالتحسن أذاً ، ما الأمر ؟ |
| Ama mesele, kendimi iyi hissetmemi istemendi ve ben de iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لكن ما أقصده أنك أردتني أن أشعر بالتحسن من شكلي ، وأنا كذلك |
| Açıkça biliyorum ki bu olay, bende bir rahatlamışlık yarattı, ...çünkü içimde bir şeyler coşmuştu ve kendimi harika hissetmeye başladım. | Open Subtitles | أنا بالكاد لاحظتُ عدم الراحة على وجهي لأن شيئاً ما انقلب داخلي و بدأت أشعر بالتحسن |
| Bu konuda kendimi çok iyi hissediyorum! Sen de iyisin değil mi, Oburiks? | Open Subtitles | أشعر بالتحسن حيال ذلك وأنت يا " أوبلكس " ؟ |
| Sonra tam kendimi iyi hissetmeye başlarken, daha kötü bir şey oldu. | Open Subtitles | ,و عندما بدأت أشعر بالتحسن حدث شيء أسوأ |
| Teşekkür ederim. Kendimi daha iyi hissetmeye başladım! | Open Subtitles | شكراً, لقد بدأت أشعر بالتحسن بالفعل |
| Şimdiden daha iyi hissetmeye başladım. | Open Subtitles | أشعر بالتحسن الآن |
| Evde kalmaya karar verdiğimden beri Daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | بدأت أشعر بالتحسن منذ لحظة أن قررت المكوث بالمنزل |
| Arkamızı bir arkeologun koruduğunu düşününce kendimi Daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالتحسن لأن عالم الآثار يراقب ظهورنا |
| Daha iyi hissediyorum ve size yepyeni bir şarkı söylemek üzere eve geliyorum. | Open Subtitles | أشعر بالتحسن و سأعود للبيت لأغني لك أغنية جديدة |
| Hayır. Sahiden, eğer bekâr olsaydım... Kendimi iyi hissetmem için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | اعتقد انني كنت أكثر سعادة لو كنت ما أزال أعذبا ـ هل تقول لي هذا كي أشعر بالتحسن |
| Amansız olmam konusunda iyi hissetmem için söyledi. | Open Subtitles | كانت تقول ذلك فحسب لتجعلني أشعر بالتحسن لكوني عنيدة |
| Seksin daha iyi hissetmem sağlayacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | بتفكيري أن الجنس سيجعلني أشعر بالتحسن. |
| Bunu itiraf etmen kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. | Open Subtitles | ذلك يجعلني أشعر بالتحسن, أستطيع الأعتراف بهذا |
| Benden para almayı istemedi, bende çok üzüldüm ama bir şekilde iyi hissetmemi sağladı. | Open Subtitles | حينها إنزعجت للغاية ، لكنها بطريقة ما جعلتني أشعر بالتحسن |
| Kendimi daha iyi hissetmemi sağladığın için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لأنك جعلتني أشعر بالتحسن. |
| kendimi çok iyi... .. hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالتحسن |