| Adamım, pek iyi hissetmiyorum. Güzel, nihayet suçiçeğini - | Open Subtitles | ــ يا رجل، أشعر بتوعّك ــ جيد، وأخيراً التقطت عدوى جدري الماء |
| Bu kıskaçlar, istiridyeler hakkında daha fazla üstüme gelme. İyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | إذاً كفّي عن مضايقتي بقضيّة الطعام إني أشعر بتوعّك |
| İyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | أشعر بتوعّك أريد العودة للمنزل |
| Sanki kabalığımdan. Yengeç ezmesi. Sana iyi hissetmediğimi söyledim. | Open Subtitles | تجعليني أبدو وقحاً، خذي بعض الكعك، قلتِ لكِ أشعر بتوعّك |
| Ama sonra, son dakikada, geri adım atıp, iyi hissetmediğimi söyledim. | Open Subtitles | ،ولكن في اللحظة الأخيرة، تراجعت أخبرته أنني أشعر بتوعّك |
| Aslında, Kieran... Ben de çok iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة, (كايرن)، أنا أيضًا أشعر بتوعّك. |
| Özür dilerim. Kendimi pek iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | آسفة، فإني أشعر بتوعّك ما. |
| Baba, kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | "{\pos(195,245)}".أبي ، أشعر بتوعّك |
| Özür dilerim. Kendimi pek iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | "آسفة، فإني أشعر بتوعّك ما." |