| Film ekibine onları beslememize izin verdikleri için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أود أن أشكر طاقم الفيلم لسماحكم لنا بتقديم الطعام لكم |
| Ve ayrıca aynı zamanda Google' daki arkadaşlara da hem bu süreç boyunca ki destekleri hem de uzakta olduğum zamanlarda beni korudukları için teşekkür ederim. | TED | كما أنني أريد في نفس الوقت أن أشكر أصدقائي في شركة جوجل، من أجل دعمي طيلة هذا العمل وأيضا من أجل تغطية مكاني عندما كنتُ بعيدا. |
| Ve Tanrıya şükür,içten gelerek o refahta dünyayı umursayan iki insanımız var. | TED | و أشكر الله أنك لديك شخصين يهتمان جوهريا بالعالم و بتلك النوعية من الثروة. |
| Tanrıya şükür Hollywood'dayız, insanların birbirine adil davrandığı yerde. | Open Subtitles | أشكر الله على عودتنا لهوليوود حيث الناس يساعدون بعضهم البعض |
| Zamk bul, Bayan Cromwell'i ara, teşekkür et. | Open Subtitles | أحضر بعض الضمادات اللاصقة أشكر السيدة كرومويل على الشيك |
| Sizin gibi insanları hapse atacak bir ülkemiz olduğu için tanrıya şükrediyorum. | Open Subtitles | وأنا أشكر الرب علي أننا نعيش في بلداً، ما زالت تمكننا من أن نضع أمثالك في السجن |
| şükürler olsun Peter, artık sahip olduğum tek ailem sensin. | Open Subtitles | أشكر الله من أجلكم يا بيتر, أنتم العائلة الوحيدة لي. |
| Ben agnostikim ve Tanrı'ya şükretmek yerine yemeğimin gerçekleşmesine yardım eden insanların bazılarına teşekkür ederim. | TED | فأنا لاأَدريّ، ولذا فبدلاً من شكر الله، أشكر الأسخاص الذين ساعدوا في توفر طعامي. |
| Sefalet dönemimde bana gösterdikleri anlayış için herkese teşekkür ederim... | Open Subtitles | أود أن أشكر الجميع على تفهمه لي عندما إحتجتكم |
| Bu güçlü duygularını aktardığın için sana teşekkür ederim... çünkü... böylesi daha çok hoşuma gidecek. | Open Subtitles | أنا أشكر لك أنك قمت بتوجيه كل عواطفك ناحيتي لان أريد أن أستمتع بهذا بشكل يفوق التصور |
| Tanrıya şükür, kasabayı onlardan arındıracak gücüm var. | Open Subtitles | وهم جميعاً كذلك، أشكر الله أنه أعطاني القوة لتطهير البلدة منهم |
| Bu sabahki tanışmamızdan beri, "Tanrıya, şükür, bu kasabada W okuyan en az bir kişi daha var," diyorum. | Open Subtitles | ...منذ قابلتك هذا الصباح ، كنت أشكر الله على أنه هناك شخص آخر فى هذه المدينة يعيش فى الواقع |
| Evet, uzun boylu sarışınlar. Tanrı'ya şükür ben onları bıraktım. | Open Subtitles | الشقراوات الطويلات أشكر الله لأنني تخليت عنهن |
| Anneme her şey için teşekkür et, tamam mı? | Open Subtitles | من غير أن أودعك أشكر أمي على كل شيء, حسناً؟ |
| Başkalarının sadece hayal edebileceği bir çok şeye sahipsin, ... bu yüzden ailene teşekkür et. | Open Subtitles | لديكِ أشياء كثيرة فقط الآخرون يحلمون فيها، لذلك أنا أشكر والديك |
| Burada olup hatırlattığın için tanrıya şükrediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أشكر الهى الرحيم أنكى هنا لتذكيرى |
| Ve bu ayıları ve bu yeri, yani Boz Labirenti, bulduğum için hayatımın her gününün her dakikasına şükrediyorum. | Open Subtitles | و أشكر كل دقيقة و كل يوم على اكتشافي للدببة بهاته المتاهة. |
| Ve şükürler olsun ki o günlerde sözlük kullanmıyordum. | TED | ويجب أن أشكر الله لعدم استخدامي قاموسا للمفردات في ذلك الوقت |
| Benden ve Tanrı yardımcısı olsun sonbaharda kolejde olacak, bir kızın sevgisinden vazgeçtiğini sandığım bir Tanrıya minnettarım. | Open Subtitles | أنا أشكر الله بعدما إعتقدت انه تخلى عني و لأنه وهبني حب الطفلة .. . التي إن شاء الله |
| Ayrıca, Tanzanya hükûmetinin ve başkanının karşılaması için de teşekkürlerimi iletmek istiyorum. | TED | وأود كذلك أن أشكر جمهورية تنزانيا والرئيس على الترحيب. |
| Limbani'ye teşekkür edin. Bize uçağa kadar refakat edin. | Open Subtitles | أشكر ليمباني، الآن دلنا على مكان الطائرة |
| Özellikle de beni inanılmaz ve harika bir kadın olan Madeline'le tanıştırdığı için teşekkürler, sanırım şu anda sarhoş çünkü az önce evlenme teklifimi kabul etti. | Open Subtitles | L أبوس]؛ د خصوصا أحب أن أشكر لها لعرض لي لمادلين، امرأة لا يصدق الذي يجب أن يكون في حالة سكر لأنها افقت على الزواج مني! |
| Veronica Jauriqui'ye bu çok şık sunumu hazırladığı için teşekkür etmek istiyorum. | TED | وأنا حقا أريد أن أشكر فيرونيكا جوريكي للقيام بهذا العرض الرائع جدا. |
| Şimdi mutfağıma bakıyorum, ve önünde eğiliyorum, ve atalarımıza bizi insan yapan keşifleri için teşekkür ediyorum. | TED | إنني الآن أنظر إلى مطبخي، و أنحني له، و أشكر أسلافي على الاختراع الذي على الأرجح قد جعل منّا بشر. |
| Aynı zamanda Historic Scotland'da Tarihi Eserleri Koruma Bölümü direktörü olan David Mitchell'e de emeklerinden dolayı bizzat teşekkür etmek istiyorum. | TED | وأريد أيضا أن أشكر شخصيا جهود ديفيد ميتشل والذي هو مدير الحفاظ لدى هيستورك سكوتلاند. |
| Sabahın bu erken saatlerinde geldiğiniz için hepinize tek tek teşekkür etmek isterim. | Open Subtitles | أريد ان أشكر كل واحد منكم لمجيئة في هذه الساعة المتأخرة من الليل. |