"أشم" - Translation from Arabic to Turkish

    • kokusu
        
    • kokusunu
        
    • koku
        
    • kokuyor
        
    • seziyorum
        
    • koklamak
        
    • koklayayım
        
    • koklayarak
        
    • koklayabiliyorum
        
    • burnuma
        
    • Kokluyorum
        
    • kokluyordum
        
    • koklayacağım
        
    • alıyordum
        
    Aynasız kokusu aldım, Bakın bakalım üzerinde telsiz var mı! Open Subtitles أشم رائحة عدم الإرتياح لنرى إذا كان يخبئ أدوات تسجيل
    Yemek kokusu alıyordum ve tezgahın üstünde marinara sosunu gördüm. Open Subtitles كنت أشم رائحة العشاء كما رأيت صوص مارينارا على المئزر
    Burada garip bir şeyler oluyor. Şişman bir farenin kokusunu alıyorum. Open Subtitles شيء غريب يحدث هنا أنا أشم رائحه فأر كبير و سمين
    Damarlarından akan kanın kokusunu alabiliyorum. Akşam yemeği gibi kokuyor. Open Subtitles يمكنني أن أشم الدماء تجري بعروقكَ، تبدو رائحتها مثل غداء.
    Yine ben, Betty Pen. Üst kattan çok kötü bir koku alıyorum. Open Subtitles سيد هيب بيتي بين مرة أخرى أشم رائحة نتنة من الطابق لعلوي
    İleride bir zafer yemeği yiyeceğimizi seziyorum. Open Subtitles أشم عشاء إنتصار في المستقبل وتبدو رائحة...
    Köpek kokusu çam ve tıraş losyonundan yağ kokusu alıyorum. Open Subtitles أشم رائحة كلاب وخشب صنوبر وزيت أسفل عطر الحلاقة هذا
    Bugün fırında birşey yapmışsınız. Sizde taze ekmek kokusu alıyorum. Open Subtitles . أنتِ خَبزتي اليوم أستطيع أن أشم رائحة الخبر الطازج عليكِ
    Huysuz, çirkin, sarışın, kızıl zengin, yoksul ama nikah kokusu alır almaz, tüyerim. Open Subtitles أعنى الفبيحة و الشقراء و الصهباء الغنية و الفقيرة و لكن حين أشم رائحة الكنيسة إننى أهرب
    Daha parti başlamadan felaketin kokusunu alıyordum. Open Subtitles حتى قبل أن تبدأ الحفلة، يمكنني أن أشم رائحة كارثة في الجو.
    Ben bir kızılderilinin kokusunu on kilometreden alabilirim! Open Subtitles إذا كانت الريح مضبوطة أستطيع أن أشم رائحة هندي على بعد ميل
    Jeanne'deyim ama fazla kalamayacağım, çünkü Rosen'in gelişinin kokusunu alabiliyorum. Open Subtitles انا عند جين، لكني لن ابقى طويلا لاني أستطيع أن أشم رائحة وصول روزين
    koku yüzünden önceki gün seni buradan atardım. Open Subtitles ظننت بأنك رحلتي قبل أمس، لم أعد أشم رائحتك
    Oh, Tanrım. koku almak isterdim. Burun deliklerim Panmunjom'da yanmıştı. Open Subtitles يا إلهي، يا ريت لو أقدر أن أشم فتحات أنفي إحترقت في بانمونجوم
    Sonraki gün uyandığımda hiç koku alamıyordum. Open Subtitles و فى اليوم التالى , استيقظت من النوم لا استطيع أن أشم شىء
    Tim, bir yanlışlığa mahal vermek istemem ama nefesin alkol kokuyor. Open Subtitles تيم لا أقصد أن أتصرف بشكل غير لائق لكنني أشم رائحة الكحول عليك
    - Nefesin alkol kokuyor. Open Subtitles ألا أتمنى اسمع,يمكنني ان أشم رائحة الكحول يا رجل
    Ama ikisi bir arada olunca, bir bit yeniği seziyorum. Open Subtitles ولكن مع بعضها البعض أشم رائحة شيء مريب
    Tarlalarımda dolaşıp meyve ağaçlarımı koklamak istiyorum. Open Subtitles أريد السير فى حقولى الخاصة أشم رائحة الازهار على الاشجار
    Kimseyle sikişmediysen, bırak da sikini koklayayım. O zaman anlarım. Open Subtitles إن لم تكن تضاجع أحداً دعني أشم عضوك يمكنني أن أعرف
    ...çimenleri koklayarak hızlı hızlı soluyarak... Open Subtitles أشم العشب أه أه اللَهْث سوف تحصلين على وكيل
    Fıstık ezmesi kaselerini nasıl koklayabiliyorum? Open Subtitles ولماذا أشم رائحة برطمان زبدة الفول ماذا ؟
    burnuma kötü kokular geliyor, ama Baldrick'in elmalı kekinden bahsetmiyorum. Open Subtitles أشم رائحةً مريبة، وأنا لا أتحدث عن محتويات كعكة التفاح التي يملكها بولدريك.
    Şimdi, şu köpeğin poposunu Kokluyorum, sahibimde çağırıyor, TED أنا أشم مؤخرة هذا الكلب، والمالك يناديني،
    - Zemini kokluyordum. - Oh. Open Subtitles كنت أشم الأرض
    Ve vaktin sonunda kan ya da para koklayacağım. Open Subtitles و في نهاية هذا الوقت، أريد إما أن أشم رائحة النقود، أو أشم رائحة الدماء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more