"أشياءاً" - Translation from Arabic to Turkish

• şeyleri
• bazı şeyler
• bir şeyler
• hayal

Çünkü insanların yapmadığı şeyleri söylerim sonra da hatırlamam bile.
لأننى أقول أشياءاً الناس لا ثم لا أتذكر ما قلت

Yapıyorum çünkü böylece duymak istemediğin şeyleri yüzüne söylememiş oluyorum.
لأن هذا أفضل من أقول لك أشياءاً لا تودين سماعها

-Evet, hepimizin dört haftası var-- Arkadaşlarımın inanamayacağı şeyleri görüyorum.
رائع , لقد رأيت أشياءاً لا أعتقد أن أصدقائي سيصدّقونها

Hayır, sonra olanlar, ben çok üzüldüm ve söylememem gereken şeyler söyledim ve yapmamam gereken bazı şeyler yaptım ve bunun sonucunda da işimden kovuldum
كلا، ما حدث أني غضبت فقلت كلاماً ما وجب قوله وفعلت أشياءاً ما وجب فعلها

O mor şeyden de içmeyin, çünkü bir şeyler görmeye başlarsınız.
ولا تحاول لمس او بلع هذه الماده لانك سوف تري أشياءاً

Ama düşününce, böyle şeyleri önceden duymuş olmalısın.
لكن بعد التفكير في الأمر، لا بُد أنك قد سمعت أشياءاً كهذه من قبل

Okuduğu şeyleri ben üniversite 2. sınıfta görmüştüm.
لقد قرأت أشياءاً لم أرها أنا إلا في سنة ثاني كلية.

Eğer yeteri kadar dikkatli bakarlarsa bilim adamlarının daha önce hiç görmediği şeyleri bile bulabilirler.
إذا أمعنوا البحث كفاية، فسيجدون أشياءاً لمْ يسبق حتى للعلماء رؤيتَها.

Ama gözler bizim düşündüğümüzden fazlasını görür. Beyin bazı şeyleri atlar.
لكن العين ترى أكثر مما نظن نحن إنها العقل الذي يفوت أشياءاً

Bilmediğim şeyleri sorup başımın etini yiyordu.
أرهقتني للغاية، أرادت أن تعرف أشياءاً لا علم لي بهـا.

Yeni yerlere gitmekten, yeni şeyleri denemekten hoşlanırlar.
يفضلون الإنتقال إلى أماكن جديده و يجربون أشياءاً جديده

İnsanlar bana, hatırlıyor olmam gereken şeyleri unuttuğumu söylüyorlar.
.. أناس يخبرونني أنني انسى أشياءاً أعلم أنني سأتذكرها

İnsanların sana kendileri söylemedikleri şeyleri öğrenmek için onlara değer vermek.
انها تدعى الأهتمام بأشخاص آخرين لكى تعرف أشياءاً أكثر عنهم وهم لا يريدون اخبارك بها

Ama böyle şeyleri sen yapmazsın.
لكن أنتَ لا تفعل أشياءاً كهته بل أنا التي أفعلها

Onu senin almanı istiyorum. Sen güzel şeyleri hak ediyorsun.
أريدكِ أن تأخذيه أنتِ تستحقين أشياءاً جميلة

Ve gerçek dünyada ülkenizin iyiliği için bazı şeyler yapmanız gerekebilir.
.. وفي العالم الحقيقي أحياناً هذا يعني أنك يجب أن تفعل أشياءاً .. أشياءاً رهيبة

Savaş sırasında bazı şeyler yaptım, çok kötü şeyler.
. لقد فعلت أشياءاً أثناء الحرب . أشياء فظيعة

İnsanlar bazı şeyler yüzünden komik duruma düştüğümü konuşsa bana söylerdin değil mi?
كنت لتخبرني، أليس كذلك إذا كان الناس يقولون أشياءاً تجعلني أبدو سخيفة؟

Babam, eğer daha dikkatle izlerseniz kendisinden bir şeyler öğrenebileceğiniz biri.
إن أبي هو شخص لو تابعتيه ستتعلمين منه أشياءاً

Belki de sadece benim gibi yetenekleri olan insanların yanında bir şeyler yapabiliyorumdur.
ربما يمكنني أن أفعل أشياءاً عندما أكون . . بجوار أشخاص يمكنهم فعل أشياء

Baba, bir şeyler buldum... bir takım kilitli hesaplar.
. . لقد وجدت أشياءاً يا أبي بعض الحسابات المغلقة

Oğlumun çok ciddi sorunları var. Devamlı bir şeyler hayal etme eğiliminde.
إبني لديهِ بعض المشاكل الجادّة، ويتخيّل أشياءاً.