"أشياء أسوأ من" - Translation from Arabic to Turkish

• daha kötü şeyler

Sizi temin ederim günahkar kalmaktan daha kötü şeyler de var.
هناك أشياء أسوأ من العذاب، يا سيدة استطيع ان اؤكد لك

Güçlü sözler. Ölmekten daha kötü şeyler var ve hepsini hak ediyorum.
كلمات قوية، هناك أشياء أسوأ من الموت وأستحق كل واحدة منهم

Genç ve safsın. Filmlerden daha kötü şeyler var.
أنت شاب وقابل للتحوير هناك أشياء أسوأ من الأفلام

Dindar gibi gözükenlerden çok daha kötü şeyler vardır, Lordum.
, هناك أشياء أسوأ . من أرتداء الزى الخيرى , أيها اللورد

- Elbette. Çünkü hain olmaktan çok daha kötü şeyler var, değil mi, Felix?
لا بالطبع , لأنه يُوجد أشياء أسوأ من الخيانة

Dünyada bir Savunma Bakanının karısı olmaktan daha kötü şeyler de vardır.
هناك أشياء أسوأ من كوني زوجة وزير الدفاع

Sanırım daha kötü şeyler de olabilirdin.
حسنا، أظن أن هناك أشياء أسوأ من ذلك يمكنك أن تفعلها.

Sana söylememe izin ver. Ölümden daha kötü şeyler var.
دعني أقول لك هناك أشياء أسوأ من الموت

Ölmekten daha kötü şeyler olabilir.
قد يكون هناك أشياء أسوأ من الموت

Los Angeles'a hoşgeldin. Burada işin içinde olmaktan daha kötü şeyler vardır.
مرحباً بكم فى (لوس أنجلوس) هناك أشياء أسوأ من المشاركة فى الأعمال

Hayaletlerden daha kötü şeyler olduğunu söylerken neyi kastediyodunuz
ماذ تقصد بقولك : "هناك أشياء أسوأ من الأشباح "؟

Bir hayvanı sevmekten daha kötü şeyler var.
هناك أشياء أسوأ من حب الحيوانات حقاً؟

Hayatta haber atlatılmasından daha kötü şeyler de var.
هناك أشياء أسوأ من أن تكون حصد.

Hayatta uçağı kaçırmaktan daha kötü şeyler var.
هناك أشياء أسوأ من أن تفوتك طائرة

Boktan bir anne olmaktan daha kötü şeyler de var.
هناك أشياء أسوأ من ان تكوني أم سيئة

- daha kötü şeyler de gördüm.
لقد رأيت أشياء أسوأ من ذلك من قبل

Fiziksel acıdan daha kötü şeyler vardır.
هناك أشياء أسوأ من الألم الجسدي

- Öyle mi? Fiziksel acıdan daha kötü şeyler vardır.
هناك أشياء أسوأ من الألم الجسدي

Ama annenin kızı olmaktan daha kötü şeyler var.
لكن هناك أشياء أسوأ من أن تكوني مثل أمك