| Hey, ufak suratlı, gel. eşyalarını topla, gidelim. | Open Subtitles | مرحباً أيتها الصغيرة، هيّا لتجمعي أشيائكِ و لنذهب، يا عزيزتي. |
| Kişisel eşyalarını şuradan alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الذهاب لجمع أشيائكِ الشخصية هناك. |
| Genellikle, bir ayrılıkta aynı şehirde yaşanıyorsa adamın evine eşyalarını toplamaya gidersin ve sonra sevişirsiniz. | Open Subtitles | عادة، حين تنفصلين عن أحد، إن كنتما نعيشان في نفس المدينة، تذهبين لبيته لتأخذي أشيائكِ وبعدها تفعلونها |
| Şey diyecektim otel odanızdan Eşyalarınızı toplarken misafirinizin olduğuna dair izler vardı. | Open Subtitles | لقد أردتُ أن أقول أن، عندمـا أحضرت أشيائكِ من غرفة الفندق، كانتهناكآثـارعلي وجودصُحبةمعكِ، |
| Eşyalarınızı toplayın! 51. bölgeye gidiyorsunuz. | Open Subtitles | إحزمي أشيائكِ أنتِ ذاهبة إلى المنطقة 51 |
| Değerli eşyalarınız için endişelenecek zamanımız hiç yok. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب لتقلقي بشأن أشيائكِ الثمينة |
| Sadece eşyalarını al. Seni bir doktora götüreceğim. | Open Subtitles | فقط فالتأخذي أشيائكِ , أنا سأخذكِ لرؤية طبيب |
| eşyalarını topla ve benimle kal. | Open Subtitles | وضبي أشيائكِ وتعالي للإقامة معي |
| Değerli eşyalarını burada bırakma. | Open Subtitles | لا تترك أشيائكِ الخاصة الثمينة هنا |
| eşyalarını topla ve benimle kal. | Open Subtitles | وضبي أشيائكِ وتعالي للإقامة معي |
| Sonra da senin eşyalarını onun arabasına koyacağım ve bu da onu sapık durumuna düşürecek. | Open Subtitles | وسوف... سوف ألقي بعضاً من أشيائكِ حول شاحنته و التي ستجعله يبدو كالمتلصص على طرازه القديم |
| Tüm eşyalarını toparlar, sonra da buraya getirirsin. | Open Subtitles | أجمعي بقية أشيائكِ وأنقليها الى هنا. |
| Charlie, eğer biraz daha uyusan eşyalarını bu kadar kolay kaybetmeyebilirsin. | Open Subtitles | أتعلمين يا (تشارلي)، إن نمتِ أكثر، فلربما لن تضيعي أشيائكِ بسهولة. |
| eşyalarını toplayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أَنْ تجمعي أشيائكِ. |
| Eşyalarınızı alıp bizimle gelmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | عليكِ جمع أشيائكِ والقدوم معنا |
| Eşyalarınızı getirdim, efendim. | Open Subtitles | لقد جلبت لكِ أشيائكِ يـاسيدتـي. |
| Eşyalarınızı toplayayım. | Open Subtitles | سألتقط لكِ أشيائكِ |
| Eşyalarınızı asıp rahatlayabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكِ وضع أشيائكِ عليها إستريحي والدكتور (رون) سيأتي لهنا قريباً |
| - Buyurun, eşyalarınız. | Open Subtitles | -هاهي أشيائكِ |