| Faydalı olduğunu düşündüğüm iki soruya işaret etmek istiyorum. | TED | أريد فقط أن أشير إلى سؤالين أظنهما مفيدين. |
| Aslında, uzun zamandır sade insan aklının bile rahatlıkla görebildiği bir şeyi görmüş ve işaret ediyor olmamdan dolayı üzülüyordum. | TED | حسنا، أنا آسف جدا لأنّي أشير إلى أن العقل الإنسانيّ النقيّ في الواقع ، شهد في نهاية المطاف ما كان ينتظره لفترة طويلة. |
| Personelini, senin onlara destek olduğuna inanmaları için büyülediğini ima ediyordum. | Open Subtitles | كنت أشير إلى قدرتك على جعل موظفيك يؤمنون بأنّك حاكمة لهم. |
| Ikinci Kaptan olarak görevim seçeneklerimizi belirtmek. | Open Subtitles | ،كابتن، إنه قرارك و من واجبي أن أشير إلى البدائل |
| Bugün, başka konuşacak şey var mı, diye sorarken... evlenme teklifimi kastetmiştim. | Open Subtitles | عندما سألت منذ فترة عما يمكن مناقشته كنت أشير إلى عرضي بالزواج منك |
| Çocuğunu iki yüzlü olarak itham etmedim. Seni kastediyordum. | Open Subtitles | لم أكن أشير إلى نفاق ولدك بل إلى نفاقك أنت |
| İki konu üzerinde durmak istiyorum. | Open Subtitles | دعني أشير إلى أمرين. |
| Kıdemli subay olarak sadece durumla ilgili gerçeğe işaret ediyorum. | Open Subtitles | كضابط كبير , أشير إلى مجرد حقيقة وثيقة الصلة |
| Bak, şu anda belirli bir probleme işaret edemem, ama sana birşey söyleyeyim. | Open Subtitles | اسمع، لا أستطيع أن أشير إلى مشكلة معينة حالياً ولكن دعني أخبرك شيئاً هنالك دليل |
| Sadece bu sorunu halletmezsek tıbbi ve diğer masraflarımızın çok artacağına işaret ediyorum. | Open Subtitles | أنا بالكاد أشير إلى اننا سنتابع , محاولة تضخيم النفقات , على الصحة و ما شابه لو لم نصلح هذا |
| Kelimelerin kifayetsiz kaldığı tehlikeler karşında cesaretinize ve ağırbaşlılığınıza işaret ediyorum. | Open Subtitles | أنا أشير إلى كرامتكِ وشجاعتكِ في مواجهة الخطر الذي لايوصف |
| Senin orospu olduğunu asla ima etmemeliydim... ya da göğüslerine hakaret etmemeliydim. | Open Subtitles | لم يكن يجب أن أشير إلى أنك مومس او أن أهين ثدييك |
| Jürinin homoseksüellik için bir vekil olduğu sonucuna ulaşmaya hakkı olduğu kadınsı kişisel tarzı ima ediyorum. | Open Subtitles | أنا أشير إلى أن هذه التصرفات المخنّثة من حق المحلفين أن يروا أنها تقوم مقام المثليّة |
| Hayır. Bana baskı yapmaya teşebbüs ettiğinizi ima etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا, أشير إلى أنّكِ تحاولين التأثير عليّ |
| Şunu belirtmek isterim ki İçkiyi bırakalı sadece 5 ay oluyor. | Open Subtitles | أريد أن أشير إلى أنني صائم عن الكلام منذ 5 أشهر فقط. |
| Ayrıca savunmasız bir adam olduğumu da belirtmek isterim. | Open Subtitles | أود أيضاً أن أشير إلى حقيقة أنني رجل غير مُسلح |
| O deneme pilotunun kurtulduğunu belirtmek isterim. | Open Subtitles | أريد أن أشير إلى الناجين من الإختبار |
| Senin çok sık seyahat ettiğini kastetmiştim. | Open Subtitles | ماذا تعني؟ كنت أشير إلى أنك تسافر كثيراً |
| Bu cidden güven verici ama ben Gob'un kuklası Franklin'i kastetmiştim. | Open Subtitles | -هذا مطمأن -لكني كنت أشير إلى (فرانكلين) دمية (غوب ) |
| Buradan birisinin pahalı bir markaya modellik yaptığını söylerken kendimi kastediyordum. | Open Subtitles | أنا نشرت إشاعة إنه شخص ما كان طاقم عارض أزياء وكنت أشير إلى نفسي |
| Yeni ve pahalı internet sitemizi kastediyordum. | Open Subtitles | أنا أشير إلى موقعنا الإلكتروني المكلِّف لكيك الكؤوس، |
| İki konu üzerinde durmak istiyorum. | Open Subtitles | دعني أشير إلى أمرين. |