| Az önce İspanya kralından daha zengin olduk. | Open Subtitles | نحن الان أصبحنَا أغنى مِنْ ملكِ إسبانيا. |
| İşte olay şu ki, bir nevi arkadaş olduk. | Open Subtitles | المهم، أننا أصبحنَا أصدقاءِ. أعطوني بَعْض الأمتعة. |
| DNA sonuçlarını aldık. | Open Subtitles | نحن فقط أصبحنَا ظهرَ نَتائِجِ دي إن أي عَمّي. |
| İnternette Poconos'lu bir elemandan aldık. | Open Subtitles | أصبحنَا مِنْ بَعْض الرجلِ على الإنترنتِ مِنْ Poconos. |
| Onunla anlaşamadık ama yerine harika bir konuk bulduk. | Open Subtitles | أوه، كَانَ عِنْدَها a نزاع. لاتقلق. أصبحنَا a بديل رائع. |
| - Filmdeki kızı bulduk galiba. | Open Subtitles | أعتقد أصبحنَا كَ تَشْمُّ بنتَ فلمِ. |
| Sonra dost olduk ve bana birçok şey anlatmaya başladı, ve bir gece bana şöyle dedi: | Open Subtitles | أصبحنَا أصدقاءً و بُدِأ بإباحة الكثير مِنْ الأشياءَ لي :لذا قال لي ذات ليلة |
| Sonra Kusunoki'nin adamı olduk. | Open Subtitles | لذا أصبحنَا رجالَ كوسونوكي |
| Biz ne zaman kucaklaşan bir toplum olduk ki? | Open Subtitles | عندما أصبحنَا a مجتمع huggers؟ |
| Az önce bir fidye notu aldık. | Open Subtitles | نحن فقط أصبحنَا a مُلاحظة فديةِ. |
| Aile içi şiddet konusunda bir ihbar aldık. | Open Subtitles | أصبحنَا a نداء حول a إضطراب محلي. |
| Daha yeni bir fotokopi makinası aldık. | Open Subtitles | نحن فقط أصبحنَا a ماكنة نسخةِ جديدةِ. |
| Jarvis, herhangi bir davet aldık mı? | Open Subtitles | جارفيس، أصبحنَا يَدْعو منهم؟ |
| - İhbar aldık, bir olay varmış. | Open Subtitles | - أصبحنَا a نداء , a إضطراب. - لا. |
| Hepsinin izini adanın en güneyinde bulduk. | Open Subtitles | أصبحنَا ' ني كُلّ في a عنقود صَغير لطيف على الطرف الجنوبي مِنْ الجزيرةِ. |
| Nick, Holstein davasında bir parmak izi bulduk. | Open Subtitles | نيك، أصبحنَا a طبعة مِنْ حالةِ Holstein. |
| Deviren'i alan steyşın arabayla ilgili bir ipucu bulduk. | Open Subtitles | أصبحنَا a تقدّم على المحطةِ العربة التي جَمعتْ القطراتَ. |