| Beyaz Saray'a ulaşabileceğini anlayınca Emri verdi. | Open Subtitles | وأدرك أن الفيروس قد يبلغ البيت الأبيض في 48 ساعة أصدر الأمر |
| Hemen bir arama Emri çıkartırsanız, öğle yemeğine kadar Balon Adam'ı bulabiliriz. | Open Subtitles | أصدر الأمر الآن وربما نجد رجل المنطاد قبل الغداء |
| Sayın Başkan, geminizin batırılması için sahte Emri kimin verdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، نعرف من أصدر الأمر الخاطئ بإغراق حاملة طائراتكم. |
| Hedefi net görür görmez Emrimle indirin. | Open Subtitles | عندما يكون هدفكما واضحاً, أطلقا عندما أصدر الأمر. |
| Emrimle, daha önce ateş etme. | Open Subtitles | -حينما أصدر الأمر ، ليس قبل ذلك |
| - O Emri iptal ediyorum. | Open Subtitles | لكن أمين الخزانة أصدر الأمر بإجلاء |
| Saat 23:15 te, kilise hâlâ tehlikede olursa kardinallere tahliye Emri verin. | Open Subtitles | فيالحاديةعشروالربع, إذا ظلت الكنيسة في خطر... أصدر الأمر لإجلاء الكرادلة. |
| Ama Camerlengo tahliye Emri vermişti... | Open Subtitles | لكن أمين الخزانة أصدر الأمر بإجلاء |
| Geminizin batırılması için sahte Emri kimin verdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | "نعرف من أصدر الأمر الخاطئ بإغراق حاملة طائراتكم." |
| Emri gerçekten benim verdiğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقدين أنّني من أصدر الأمر بذلك؟ |
| Kimse Emri kimin verdiğini bilemedi. | Open Subtitles | و لا أحد يعرف من أصدر الأمر |
| Emri vereyim mi? | Open Subtitles | هل أصدر الأمر بالتحرّك؟ |