| Sonra kadın arkadaşlarına dönüp dedi ki, "Ama çaresiz değilim" | Open Subtitles | وبعد ذلك الإمرأة إتّجهَ إلى أصدقائِها وقالَ، "لكن لَستُ مستميتَ." |
| Bu ben olabilirim... her an ara verip arkadaşlarına ihanet edebilen. | Open Subtitles | هذاأنا... الفتاة التي قَد تنهار بأيّةِ لحظةِ، الفتاة التي تَخون أصدقائِها. |
| Belki Okuma Yazma Merkezi'nden Arkadaşlarıyla birlikte çıkmıştır. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أحد أصدقائِها مِنْ مركزِ معرفة القراءة والكتابةَ؟ |
| Arkadaşlarıyla Scrabble oynamayı severdi. | Open Subtitles | حَبّتْ إلى خربشة مسرحيّةِ مَع أصدقائِها. |
| Dün gece Kathleen arkadaşlarından birinin hamile olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ليلة أمس كاثلين تُعلمُنا أحد أصدقائِها حبلى. |
| Beni arkadaşlarından birine ödünç verdi, bir kaptana. | Open Subtitles | سلفتني لإحدى أصدقائِها ربان |
| Arkadaşlarıyla birlikte dışarıda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأخبرَني بأنّها كَانتْ خارج بالبعض مِنْ أصدقائِها. |
| Arkadaşlarıyla dışarı çıkmış. | Open Subtitles | إنهّا في الخارج مع أصدقائِها |
| - Yaşı büyük arkadaşlarından biri. | Open Subtitles | - أحد أصدقائِها الأكبر سنّاً. |