| Sevgilim, burada olduğuna inanamıyorum. Ne kadar uzun geldiğini bilemezsin. | Open Subtitles | عزيزى، أنا لا أَستطيع أصدق بأنك حقاً هنا أنت لا تعرف كم هو كان |
| Hala hasta olduğuna inanamıyorum. Ne kadar oldu? | Open Subtitles | لا أصدق بأنك مازلت مريض منذ متى وأنت على ذلك |
| Senin bir vakitler de olsa, kilolu bir çocuk olduguna inanmak zor. | Open Subtitles | ...إنه صعب علي للغاية أن أصدق بأنك كنت تلك الطفلة ذات الوزن الزائد |
| Bu şeylerin böyle bir kutu içinde alınabildiğine inanmıyorum.Bu çok tuhaf. | Open Subtitles | لا أصدق بأنك تشترين هذه الأشياء بتلك الأحجام. إن ذلك غريب جداً |
| Benim seks yapmaya iznim yok, sense gözümün önünde yapıyorsun! | Open Subtitles | لا أصدق بأنك تسمحين لنفسك بممارسة الجنس بينما أنا لا! |
| Gerçekten senin iyi bir büyücü olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل حقاً تتوقّع منّي أن أصدق بأنك مشعوذ طيّب؟ |
| Hayatımızı mahveden bir adam için doğum günü partisi vermeyi kabul ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق بأنك وافقتي على حفلة... لرجل أفسد حياتنا - مرحبا |
| Hala hasta olduğuna inanamıyorum. Ne kadar oldu? | Open Subtitles | لا أصدق بأنك مازلت مريض منذ متى وأنت على ذلك |
| Bunca zamandır haberin olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق بأنك كنت تعلم ذلك |
| Aman Tanrım! Bu kadar antipatik olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي, لا أصدق بأنك أصبحت عديم الشفقة |
| Burada olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | بالكاد استطيع ان أصدق بأنك هنا |
| Belki de yalnızca doğru bir şey yapacağına inanmak istedim. | Open Subtitles | ربما أردت أن أصدق بأنك تفعل الصواب |
| Belki de yalnızca doğru bir şey yapacağına inanmak istedim. | Open Subtitles | ربما أردت أن أصدق بأنك تفعل الصواب |
| Böyle olduğuna inanmak istemiyorum. | Open Subtitles | .لا أصدق بأنك كذلك |
| çok şey yapabiliriz... ve buna inanmıyorum Kaybeden gibi konuşuyorsun... | Open Subtitles | يمكن أن نفعل الكثير لا أصدق بأنك تتحدث بطريقة الشخص الخاسر |
| Burada olanları bilmediğine inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنك لا تعرف ما حدث هنا في الماضي |
| Kraliçe ile cinsel ilişkiye girmediğinize inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنك لم تقم بإقامة علاقة جسدية مع الملكة |
| Benim seks yapmaya iznim yok, sense gözümün önünde yapıyorsun! | Open Subtitles | لا أصدق بأنك تسمحين لنفسك بممارسة الجنس بينما أنا لا! |
| Benden, 17 yaşında bir çocuğun senden iyi olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أمن المفترض أن أصدق بأنك تركت صبي في 17 من عمره بالتغلب عليك؟ |
| Kötü biri olduğuna inanmamı istiyorsan, buraya gel ve öyle olduğunu ispatla! | Open Subtitles | هل تريدني أن أصدق بأنك شخص سيء إذن أخرج إلى هنا وأثبت ذلك ليّ |
| Beni takip ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق بأنك تتبّعتني إلى هنا |
| Kendi ajanlarından birini feda ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنك ستضحي بأحد عملائك. |