| Wiskey içmemiz konusunda ısrar ettim. | Open Subtitles | أنا أصريت أن يكون لدينا بعض الويسكي |
| Tam da bu sebepten dolayı Lena'ya ben ısrar ettim, herhangi bir ebeveynsel tepki olmasın diye. | Open Subtitles | أنا أصريت أن تجمعها (لينا) لهذا السبب تحديداً لمنع أي شكاوى من الآباء |
| Gelmen için ısrar ettim. | Open Subtitles | أصريت أن تأتي |
| Gil, eşcinsel olduğunu söylediğinde psikiyatriste gitmesi için ısrar etmiştim. | Open Subtitles | -عندما أخبرتني "غيل" أنها شاذة أصريت أن ترى أخصائي نفساني |
| Quinn'le ilişkimizi mahvettim. Striptizciliği bırakması için ısrar edince büyük bir kavga ettik ve sonra Atlantic City'ye gidip iki gündür aramadım. | Open Subtitles | لقد أفسدت الأمور مع "كوين" ، لقد أصريت أن ، تتوقف عن التعري، ودخلنا في عراك كبير |
| Gelmen için ısrar ettim. | Open Subtitles | أصريت أن تأتي |