| Onu pahalı restoranlara ya da kulüplere götürmem gerekmiyor. | Open Subtitles | لا يجب على ان أصطحبها الى مطاعم و نوادٍ فاخرة |
| Lara Kaf Dağı'nın eteklerine gitmek istediğinde onu tutup da Elm Sokağı'na götürmem. | Open Subtitles | عندما (لارا) تريد الذهاب الى جبل (بيج روك كاندي) فأني لا أصطحبها ألى شارع (الم) المرعب |
| Tartışmış olmamız onu Everglades'e götürüp öldürdüğüm anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأن لدينا جدالاً هذا لا يعني أنني أصطحبها إلى الغابات وأقتلها |
| Onu yemeğe götürüp cazibemle para sızdırmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سوف أصطحبها إلى مأدبة الغذاء في النادي امضغ لبانه وأرى كيف بإمكاني الحصول على بعض المال منها |
| Kirsten, onu pizza yemeye götürmemi istemişti. | Open Subtitles | في الحقيقة، تريدني (كيرستن) أن أصطحبها لتناولِ البيتزا. |
| Çok düşündüm. Sanırım onu Doğa Tarihi Müzesi'ne götüreceğim. | Open Subtitles | فكرت أن أصطحبها إلى متحف التاريخ الطبيعي |
| Onu almak için gittiğimde bir sürü insanla olmamdan hoşlanmaz. | Open Subtitles | هي لا تحب أن أصطحب أُناسٌ كثيرون معي عندما أصطحبها |
| Pazar, salı ve cuma günleri onu dialize götürüyorum. | Open Subtitles | أصطحبها للعلاج أيام الأحد والثلاثاء والجمعة |
| Onu Bingo'ya götürmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليّ أن أصطحبها إلى "بينغو". |
| Bu yarıkları yüzeysel ve öldürücü değilmiş gibi gözüküyor ama onu morga götürüp incelemeden ölüm sebebini kesin söyleyemem. | Open Subtitles | فهذه التمزّقات تبدو قليلة العمق، غير قاتلة، لكن لن أعرف ما قتلها حتى أصطحبها إلى المُختبر. |
| Onu her gün işe götürüp getiriyorum. Gerektiğinde arabayı tamir ediyorum. | Open Subtitles | أصطحبها من وإلى العمل أصلح السيارة عندما تحتاج إلى إصلاح... |
| Okula götürüp getirdiğim küçük kardeşimdin. | Open Subtitles | كنتِ أختيّ الصغيرة التى أصطحبها للجامعة |
| Bu yüzden onu bu hafta sonu kardeşime götüreceğim. | Open Subtitles | لذا، سوف أصطحبها إلى منزل أخي في عطلة هذا الأسبوع. |
| Onu özlediğimi. Onu Ivy'e götüreceğim. | Open Subtitles | واشتقت إليها، وسوف أصطحبها إلى مطعم (ذا آيفي) |
| Onu almak için parka koştum. | Open Subtitles | ذهبت ركضاً للمتنزه لأحاول أن أصطحبها |
| Onu bir koruma evine götürüyorum sanmıştım. | Open Subtitles | خلتُ أنني أصطحبها إلى مكان مقدس |