| Elektrikli kulelere çarptım ve benim yıldız kartım silindi | Open Subtitles | لقد أصطدمت بأبراج الكهرباء و خرائط النجوم التي لديَّ قد مُحيت |
| Koşarken bir şeye çarptım. | Open Subtitles | دعني أرى. لقد أصطدمت بشيء ما بينما كنا نجري. |
| - Biliyor musun onları? - Evet. Neyse, yolda iri bir adama çarptım. | Open Subtitles | ــ نعم ــ على أية حال, أصطدمت برجلٌ ضخم |
| Yani diyorsun ki sana taksi... havaalanından çıkarken mi çarptı? | Open Subtitles | تعني أنك أصطدمت بسيارة أجرة وأنت في طريقك من المطار |
| Helios Havayolları'na ait 522 sefer sayılı, bir Boeing 737, Yunanistan'ın başkenti Atina'ya doğru uçarken, son sürat bir tepeye çarptı. | Open Subtitles | طيران هيليوس، رحلة 522، بوينج 737، بطريقها لأثينا فى اليونان أصطدمت بالتلال بسرعتها القصوى |
| Taksinin köpeğe mi çarpmış bir insana mı nasıl söyleyebilir! | Open Subtitles | كيف يمكنها معرف بأن السيارة الأجرة أصطدمت بشخص أو كلب |
| Sürücü kapısına, kırmızı bir araba çarpmış. | Open Subtitles | سيارة حمراء أصطدمت بالباب المجاور للسائق |
| - Evet, bir köpeğe çarptım. | Open Subtitles | ؟ أجل, لقد أصطدمت بكلب |
| Ona çarptım ve pazısını hissettim. | Open Subtitles | لقد أصطدمت به تحسست عضلاته. |
| Allahın belası bir çocuğa çarptım. | Open Subtitles | لقد أصطدمت بطفل للتو |
| Bir beton yığınına çarptım. | Open Subtitles | و أصطدمت بفاصل طريق إسمنتي |
| Üzgünüm elimle çarptım. | Open Subtitles | أسفة ، لقد أصطدمت بها بــ... . يدي |
| - Evet, kapıya çarptım. | Open Subtitles | نعم ، أصطدمت بباب |
| Altıncı sınıfta, Beni arabanın önünden itmişti ve araba kendine çarptı. | Open Subtitles | فى المرحلة السادسة .. دفعنى بعيدا من أمام سيارة و أصطدمت به |
| Ve bir gün... ..bir taşa çarptı ve takılıp dizlerini yaraladı. | Open Subtitles | وفييوماًما, لقد أصطدمت بحجارة, وتعثرت, و جرحت ركبتها. |
| Ekmek ayının sırtına çarptı ve orada kaldı. | Open Subtitles | أصطدمت قطعة الخبز بظهر الدب وألتصقت هُناك. |
| Az önce bir taksi bana çarptı ve yengeç gibi yürümeye başladım. | Open Subtitles | لقد أصطدمت بتاكسى و يا إلهي،أنا في المزاج لأرجل الكركند. |
| Araba çarpmış bir köpeği... Dördüncü gün, kolumu kötü yaralamıştım. | Open Subtitles | كلب أصطدمت به سيارة واليوم الرابع جرحت يديّ بشدة |
| Gemi kayalara çarpmış! | Open Subtitles | لقد تحطمت سفينة أصطدمت بالصخور |
| Gemi kayalara çarpmış! | Open Subtitles | لقد تحطمت سفينة أصطدمت بالصخور |
| Sanırım boğazını bisikletin gidonuna çarpmış. | Open Subtitles | لقد أصطدمت قصبته الهوائيه بالمقواد |