| Buradan 1,6 km kadar kuzeyde bir tanesini bugün onardım. | Open Subtitles | لقد أصلحتُ واحدة بالفعل على بُعد ميل من هُنا إلى الشمال. |
| Hatta henüz kırılmamış bir kapıyı bile onardım. | Open Subtitles | -ومن ثمّ أصلحتُ الباب الذي لم ينكسر بعد |
| Hayır, ama bir çok ayak parmağı düzelttim. | Open Subtitles | لا ، ولكني أصلحتُ بضعة أصابع قدم. |
| Hayır, ama bir çok ayak parmağı düzelttim. | Open Subtitles | لا ، ولكنـّي أصلحتُ بضعة أصابع قدم. |
| Soluk borusunu tamir ettim. | Open Subtitles | ماذا بشأن مايكل؟ لقد أصلحتُ الرغامى لديه |
| Ayrıca ses sistemini de tamir ettim. Ve televizyonu yüksek çözünürlükte izleyebilesin diye özel bir kablo getirdim. | Open Subtitles | كما أصلحتُ مجموعةَ الصوت و أحضرتُ لكِ وصلةً لتتمكّني من مشاهدة التلفزيون بالدقّة العالية. |
| Evet, Ada'nın HEPA filtresini evde defalarca onardım. Talimatlarını takip etmem yetti. | Open Subtitles | لقد أصلحتُ فلتر الهيبا الخاص بـ(آدا) مليون مرّة في البيت، اتبعتُ مُواصفاتك فحسب. |
| Bu hatayı düzelttim sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدتُ أنّي أصلحتُ هذا الأمر. |
| Yarığı düzelttim mi? | Open Subtitles | هل أصلحتُ الفجوة؟ |
| Bozduğumu düzelttim. | Open Subtitles | قد أصلحتُ الشيء الذي كسرتُه |
| Eski telsizini tamir ettim. | Open Subtitles | لقد أصلحتُ الراديو القديم الخاصّ بكَ |
| Bak ne getirdim. Pikabını tamir ettim. | Open Subtitles | لديّ شيء من أجلك، أصلحتُ جهاز أسطوانتك. |
| Mesela şuradaki kurutucuyu tamir ettim, karımın arkadaşının lavabosunu onarmıştım, ayrıca Mary Teyze'yi tamir için doktora götürdüm. | Open Subtitles | قد أصلحتُ للتوّ تلك النشّافة، وأصلحتُ مغسلة صديقة زوجتي وصحبتُ العمّة (ماري) العجوز إلى الطبيب لتصحيح وصفتها |