| Tamamen sağır olarak doğdu, yani umwelt'inin bir bölümü ona tamamen kapalı. | TED | لقد ولد أصماً ما يعني أن جزءً من وسيلة الإدراك غير متوفر بالنسبة له |
| sağır bile olsa disipline saygı gösterebilir. | Open Subtitles | بإمكانه أن يحترم الانضباط, حتى لو كان أصماً |
| 8 yaşımdayken sağır kuzenim bir yıl bizimle beraber kaldı. | Open Subtitles | وأنا في الثامنة، كان لديّ قريباً أصماً عاش معنا لمدة سنة |
| Çok güzel, sadece buna odaklanmakla kalmıyor sağır da olmuş. | Open Subtitles | عظيم، ليسَ فقط لا يُركِّز على العمَل و قد أصبحَ أصماً أيضاً |
| Bunu yazdığında tamamen sağırdı. Frengi. | Open Subtitles | لقد كان أصماً عندما كتبها من مرض الزهري ، شيء ممتع |
| Hemşirelere söylerken. Ölüyorum, sağır değilim. | Open Subtitles | سمعتك وأنت تخبر الممرّضات فأنا أحتضر ولست أصماً. |
| Öyle kaynatıyorsunuz ki, duymamak için sağır olmak lazım. | Open Subtitles | علي أن أكون أصماً لكي لا أسمعك بالطريقة التي تثرثرين بها |
| Merak etme, seni sağır etmez. Çünkü ben sahtekar değilim. | Open Subtitles | ولا تقلق، لن يتصبح أصماً لأنني لست مبتذلاً |
| sağır edici korkunç bir çığlıktı. Nasıl duymayasın-- | Open Subtitles | كنت أصماً في أوقات الكوابيس ولكنكيفلم يسمعأحد بـ.. |
| Duvar gibi sağır! | Open Subtitles | أصماً مثل الأبله أصماً مثل الحذاء |
| Beni sağır etmeye çalışıyorsun buna inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أصدقك أنت تحاول أن تجعلني أصماً |
| Beni sağır etmeye çalışıyorsun buna inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أصدقك أنت تحاول أن تجعلني أصماً |
| Dedim ki bu bağırmalarından yüzünden bu gidişle sağır olacağım. | Open Subtitles | أنا قلت سأصبح أصماً من صوتك العالي |
| Yaşlandıkça sağır mı oluyorsun? | Open Subtitles | هل أصبحت أصماً مع كبرك في السن |
| Çok geveze olmayabilir; ama sağır da değil yani. | Open Subtitles | لربما لا ينطق بالكثير, لكنه ليس أصماً |
| Çanlar seni sağır etti. | Open Subtitles | لقد جعلتك الأجراس أصماً |
| sağır olmanın nasıl bir şey olduğunu mu? | Open Subtitles | كيف الامر لو كنت أصماً |
| - Şimdi de sağır mı oldu? | Open Subtitles | هل أصبح أصماً أيضاً ؟ |
| Eskiden sağırdı, bu yüzden tuhaf bir konuşması vardı. | Open Subtitles | لقد كان أصماً, لذا كان يتكلم نوعاً ما مثل... . |
| Belki sağırdı. | Open Subtitles | -ربما كان أصماً |
| Korkarım Sahip bu fikre asla alışamayacak. | Open Subtitles | أخشى أنّ مولاي سيكون أصماً للأبد تجاهها |