| Malesef kaybettim. Bir yerlerde düşürmüş olmalıyım. | Open Subtitles | أعتقد أني قد أضعته لابد أني أسقطته في مكان ما |
| Bende vardı. O hanım vermişti ama sonra kaybettim. | Open Subtitles | لقد كان عندي بعض منه.أعطتني إياه تلك السيده ولكنني قد أضعته |
| Baba. Cüzdanını çalan çocuğu buldum ama rıhtımda kaybettim. | Open Subtitles | أبي، وجدت الفتى الذي سرق محفظتك، لكني أضعته عند الأرصفة |
| - Emin misin? Elbette eminim. Belki de kaybettin. | Open Subtitles | بالطبع ربما أنك أضعته |
| Sonsuza dek kaybettiğimi sanmıştım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أني أضعته للأبد كيف ؟ أين وجـ .. |
| Evet, 10 yaşındayken kaybetmiştim, bu sabah arka bahçeye gömülü olarak buldum. | Open Subtitles | أضعته عندما كان عمري 10 سنوات ووجدته هذا الصباح مدفونا في حديقتنا الخلفية |
| - Brick'i kaybettim dedin gibi duydum? - Evet, kaybettim. | Open Subtitles | يبدو وكأنك تقول أنك أضعت بريك أجل، لقد أضعته |
| İki yıldır o gece aklımdan hiç çıkmıyordu ve kendimi kaybettim. | Open Subtitles | لقد كنت أعيش ذكريات تلك الليلة لسنتين. لقد أضعته, وبدأت أخاف منه. |
| - İyi falan değil çünkü onu alışveriş merkezinde kaybettim. | Open Subtitles | إنه ليس كذلك، كل هذا بسبب أنني أضعته في المحل التجاري |
| Kendi yolunu bulmuş gözüküyorsun, ben benimkini kaybettim. | Open Subtitles | على مايبدو كما وجدت طريقك أنت أضعته أنا . |
| Başkan'ın kızıydı. Ay'ı kaçırmadım ben, kaybettim. | Open Subtitles | كانت إبنة الرئيس ...ولم أسرق القمر، بل أضعته |
| kaybettim galiba. | Open Subtitles | أعتقد بأني أضعته |
| - Onu kaybettim. - Mösyö Lavington'ı mı? | Open Subtitles | لقد أضعته - السيد "لافينغتون" ؟ |
| Scully, kaybettim. | Open Subtitles | سكالي, لقد أضعته. |
| Gerçekten kaybettin. | Open Subtitles | لقد أضعته سلفاً |
| Çıkın oradan. Ne? Nasıl kaybettin? | Open Subtitles | لقد أضعته ، أخرجى من عِندك - |
| Anahtar küçük olduğundan, kaybettiğimi sanıyordum. Ama cebimde gizlenmiş. Burada işte... | Open Subtitles | المفتاح صغير ظننت بأني أضعته لكنه كان في جيبي |
| ...harcadığım zamanları düşünerek kendi kendime üstlendiğim bu görevi bırakmaya öyle hazırdım ki. | Open Subtitles | ناظرا إلى الوقت الذي أضعته ومدى النذم الذي ينتابني لمعرفته إني أدين فضول أولائك الرجال الذين أخرجوه |
| Öyleyse, köye geri döndüğümde belki onu kaybettiğim parayı bulmak için kullanırım. | Open Subtitles | , حسنا, عندما اعود للقرية . سأستعملها لأيجاد المال الذي أضعته |
| Kaybettiğini düşünmeni istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن تظني أنك أضعته |
| Ama şu an sorun yok, sanırım izimi kaybettirdim. | Open Subtitles | لكن, لا بأس بذلك رغم ذلك، لأنني أعتقد أنني قد أضعته... |
| O bebek karga da yaninizdaydi onu da mi kaybettiniz? | Open Subtitles | وذلك الحارس الأسود الصغير الذي كان معك أضعته أيضاً؟ .. |
| ...en azından, kaybedersen, fazla üzülmene gerek kalmayacak. | Open Subtitles | على الأقل لن تشعر بالسوء إن أضعته يوماً ما |