| Sadece kaybettiğimi veya koyduğum yeri unuttuğumu düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ بأنني .. فقدته , أو .. أو أضعتُ مكانه |
| Bunu kaybettiğimi sanıyordum ama meğer çalınmış. | Open Subtitles | ظننتُ أنّي أضعتُ هذا، لكن إتّضح أنّه سُرق. |
| Burada senin için bütün günümü harcadım! | Open Subtitles | لقد أضعتُ اليوم برمته هنا، من أجلكِ. |
| Görünüşe göre anahtarlarımı kaybetmişim. | Open Subtitles | يبدو إنني أضعتُ مفاتيحي كما تعرف |
| 12 yaşındayken kaybetmiştim. | Open Subtitles | لقد أضعتُ هذا عندما كنتُ في الـ12 من عُمري. |
| Çok zaman ziyan ediyorum, günler akıp gidiyor. | Open Subtitles | إسمعي, لقد أضعتُ وقتا كثيرا لقد مضى يومي سريعا, أتعلمين؟ |
| Mandy, bu andan keyif almak zorunda olduğumu düşündüğünü biliyorum, ...ama zamanını boşa harcadığını ispatlamakla zamanımı boşa harcamak bana keyif vermiyor. | Open Subtitles | ماندي، أعلم أنكِ تظنين أني مستمتع بهذه اللحظة ولكن لست سعيدًا لأني أضعتُ وقتي لأجل أن أثبت أنكِ أضعتِ وقتكِ |
| Küçük bir çocukken anne ve babamın ayarlamasıyla güzel günlerimi tozlu bir hukuk ofisinde geçirdim. | Open Subtitles | عندما كنتُ فتى، أضعتُ العديد من الأيام الجميلة في مكتب المحاماة، بترتيب من قبل والداي. |
| - Evet, bunu kaybettiğimi düşünmüştüm de. | Open Subtitles | ..نعم، إنَّما إعتقدت أنني أضعتُ هذه |
| Onlara işitme cihazımı kaybettiğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأنني أضعتُ سماعات أذنّي |
| Bir şey kaybettiğimi nereden bildin? | Open Subtitles | كيف تعرفين أنّني أضعتُ شيئاً؟ |
| Hayatımızı savaşta harcadım ve güç istedim. | Open Subtitles | لقد أضعتُ حياتنا على الحرب و طلب القوة |
| Bilirsin, Bu özgeçmişlere bir sürü zaman harcadım. | Open Subtitles | هل تعلم؟ يبدو أنني قد أضعتُ وقتي، |
| Frobisher'ın peşinde yıllarımı harcadım ve her adımımda ellerim bağlandı. | Open Subtitles | ,(لقد أضعتُ سنين من عمري هباءً مطارداً (فروبشر وكانت يداي مقيّدتان في كل خطوة من الطريق |
| Özür dilerim telefonumu kaybetmişim de sanırım. | Open Subtitles | عفوًا، لكن يبدو أنني أضعتُ هاتفي. |
| Üniformamı kaybetmişim. | Open Subtitles | يبدو أنني أضعتُ بَزّتي. |
| Galiba bir şey kaybetmişim. | Open Subtitles | أظنني أضعتُ شيئاً |
| Bugün sabah buradayken telefonumu kaybetmiştim. | Open Subtitles | لقد أضعتُ هاتفي حينما كنتُ هنا بالصباح. |
| Ücret iadesi almak istedim ama faturamı kaybetmiştim. | Open Subtitles | حاولتُ إعادته, لكنّي أضعتُ إيصالي! |
| Birkaç ay önce telefonumu kaybetmiştim. | Open Subtitles | أضعتُ هاتفي منذُ بضعة أشهر. |
| Zamanının değerli olduğunu ve benim ziyan ettiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ تُقدِّر وقتك وقد أضعتُ بعضاً منه |
| Birden, günüm ziyan oluyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | أشعر وكانني أضعتُ يومي سُداً |
| O zaman 1 saatimi boşa harcamış olurum ve sen de bana "Sana söylemiştim." diyebilirsin. | Open Subtitles | عندها سأكون أضعتُ ساعة من وقتي وستتمكن أن تقول لي "لقد قلت لك ذلك" |
| Hayatımı sevdiğim insanlardan hep bir şeyler saklayarak geçirdim ve bu sadece onlara zarar verdi. | Open Subtitles | لقد أضعتُ الكثير من حياتي أخفي أموراً عن الأشخاص الذين أحبّهم، والأمر الوحيد الذي نتج عنه كان... إيذاء الناس. |