"أطعمه" - Translation from Arabic to Turkish

• beslemek
• besle
• yiyecek
• yem
• yedirip
• besleyin
• besledim
• beslemem
• onu besliyorum

Onu bronzdan fareyle beslemek istiyorum.
أريد أن أطعمه فأراً برونزيّاً.

Çocukken Peter'ın yılanını beslemek için tarla faresi yakalardım.
عندما كنت صغيرة كنت أمسك فأر الحقل و أطعمه لثعبان (بيتر) الأليف!

Eğer düşmanın açsa besle onu.
إن كان عدوك جائعاً، أطعمه

Hadi millet, hazır yiyecek satmıyoruz burada.
هيا يا قوم,هذه ليست ساحة أطعمه

Çocuğu ahıra koyun ve onu tik taklayan timsaha yem yapın.
ضع هذا الولد في الإسطبل و أطعمه للتمساح ذو الساعة الدقاقة

Onu yedirip, giydirip iğne olması için kliniğe götürmem lazım.
يجب علي أن أطعمه و ألبسه و آخذه إلى العيادة لأخذ بعض الحقنات

Onu besleyin ve bir hanın yanında dinlenin.
أطعمه وأعطه مكانًا ليستريح

Motelde banyoda saklıyordum. Bayat pizza ile besledim.
أحتفظ به في حمامي في النزل أطعمه البيتزا القديمة

Zaten gidip onu beslemem gerek. Mükemmel. Hiç acele etme.
لابد أن أطعمه على أي حال - ممتاز, خذي وقتك -

Bir başka fare ile beslemek istedim.
لقد حاولت أن أطعمه فأراً آخر

Onu da beslemek gerek.
أظن بأنه يجب أن أطعمه.

Onu beslemek için bir yol bulmalıyım.
! أنا بحاجة لوسيلة أطعمه بها

İyi günler. Onu besle.
أتمنى لك يوم جيد أطعمه

Onu besle.
اذن أطعمه

- Yılanı besle, kadın. - Sen besle.
أطعمه أنت

Hayır, madam, Ona hiç yiyecek vermedim. Sam'in özgürlüğü için.
. لا ، سيدتي ، أنا أيضاً لا أطعمه سام) يعتمد على نفسه)

Travis bu gece benim yanımda kalacak ona yiyecek bir şeyler almak istiyorum.
(ترافيس) بمنزلي الليلة ، وأود أن أكون قادراً كما تعلمين ... أن أطعمه

Penisini kesip, domuzlara yem yapacağım!
سأقطع قضيبك و أطعمه للكلاب

Ben de lazanyayı köpeğe yedirip duruyorum çünkü ne kadar iğrenç olduğunu ona nasıl söylerim bilmiyorum
ولا أزال أطعمه للكلب لأنني لا أعلم كيف أخبرها كم أنّ طبخها مقرف

Adamı besleyin ve göz kulak olun.
أطعمه وراقبه.

William ölürken onu besledim,
عندما كان وليام يحتضر كنت أطعمه

"O'nu çocuklarla beslemem lazım.
" علي أن أطعمه اطفالا"

Altıda kalkıyoruz, onu besliyorum, çimdiriyorum, sonra kaka zamanı, sonra onun kaka zamanı.
نستيقظ في السادسة, أطعمه, أحممه ثم وقت دخولي الحمام, ثم وقت دخوله الحمام