| Sonra silahımı çektim ve onu göğsünden bir kere vurdum. | Open Subtitles | ثم أطلقت عليه النار من مسدسي مرة واحدة فى صدره |
| Onu kolundan vurdum. | Open Subtitles | ثم أطلقت عليه النار وأصبته فسقط بداخل المبنى |
| Aynı zamanda dışarıda Vurduğum adamından da kimsenin haberinin olmaması çok iyi olur. | Open Subtitles | وربما يكون من الأفضل أيضا، أن لا يعلم أحد عن فتاك الذي أطلقت عليه النار بالخارج. |
| Bilgiler aynı ama bu Vurduğum adam değil. | Open Subtitles | هذه نفس المعلومات، لكن هذا ليس الرجل الذي أطلقت عليه النار. |
| Kenara çektiği zaman onu vurdun. Şimdi de eski pozisyonunu geri aldın. | Open Subtitles | وعندما أوقف سيارته، أطلقت عليه النار وهكذا حصلت على مركزك مرة أخرى |
| Yüzünde maskeyle yanına yaklaştın, yakın mesafeden kafasına ateş ettin. | Open Subtitles | أجل،كنتَ تسير بجانبه مُرتديا القناع ثم أطلقت عليه النار في رأسه |
| Onu vurduğumu söylemiştim. Otur oraya. Kafana bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | أخبرتك أنني أطلقت عليه النار إجلس , أريد أن ألقي نظرة على رأسك لا بأس , فقط سألقي نظرة |
| Evet, Sudan'da vurmuştum onu. Sudan? | Open Subtitles | ــ نعم، أطلقت عليه النار في (السودان)، ذات مرة السودان)؟ |
| Onu hayalarımın yanında tuttuğum bir silahla vurdum. | Open Subtitles | أطلقت عليه النار من مسدس أبقيه في بنطالي |
| Onu hayalarımın yanında tuttuğum bir silahla vurdum. | Open Subtitles | أطلقت عليه النار من مسدس أبقيه في بنطالي |
| Beni vurmasın diye onu başından vurdum. | Open Subtitles | أطلقت عليه النار فى رأسه لأمنعه من أن يطلق علي |
| Adam bir dikenli tele tırmanmaya çalışırken onu iki kez vurdum. | Open Subtitles | بينما كان يحاول تسلق الأسلاك الشائكة أطلقت عليه النار مرتان، في البطن وفي الرقبة |
| - Bugün Vurduğum adam. - Mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | ــ هو من أطلقت عليه النار ــ تبدين سعيدة |
| Vurduğum adam beni öldürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | هناك رجل أطلقت عليه النار الذى كان يحاول أن يقتلــني |
| Ağzından Vurduğum davar tüccarını hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكّر راعي البقر ذاك الذي أطلقت عليه النار في فمه ... |
| Sonra onu vurdun... Çünkü Nicole'yi hala seviyorsun. | Open Subtitles | ثم أطلقت عليه النار ، لانك مازلتَ مغرماً بنيكول. |
| Birisini öldürdün. Sana olduğum kadar yakın duruyordu ve onu vurdun. | Open Subtitles | انتِ قتلتِ شخصاً ما كان قريباً اليكِ كمقربتي منكِ الآن, وانتِ أطلقت عليه النار |
| - Hadi canım. - onu vurdun çünkü beni seviyorsun. | Open Subtitles | أنت أطلقت عليه النار لانك تحبني |
| Niye ateş ettin? | Open Subtitles | لماذا أطلقت عليه النار ؟ |
| Onu vurduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل إنه أطلقت عليه النار |
| - Evet, Sudan'da vurmuştum onu. - Sudan? | Open Subtitles | ــ نعم، أطلقت عليه النار في (السودان)، ذات مرة السودان)؟ |