| Kazanmak için kadını yüzünden vurdu. | Open Subtitles | لقد علمـياً أطلق الرصاص في وجهها لـ يفوز |
| Karşı pencerede bir herifi vurdu, sonra delilleri üstüme yıktı. | Open Subtitles | أطلق الرصاص على شخص من خلال نافدة, ثم زرع الدليل عليّ. |
| Bunu kim ayarLadıysa tetiği de o çekti. | Open Subtitles | أياً كان مـَن أطلق الرصاص فقد قام بهذه الحركة |
| - Abisini vuran çocuktan ne haber? - Jerome "Clip" Sagget. | Open Subtitles | وماذا عن الطفل الذى أطلق الرصاص على أخية جيروم ساجيت |
| Burası iyi. Atı vururum o zaman. | Open Subtitles | سوف أطلق الرصاص على الحصان و انت عليه |
| Aldığı biletin, ateş eden adamın yan sırasına denk geldiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها اشترت التذكرة وتم تحديد مقعدها عن طريق شباك التذاكر. بجوار الرجل الذى أطلق الرصاص. |
| Yani birisi başına silâhı dayadı ve tekrar tekrar manevra mermisiyle ateş etti. | Open Subtitles | إذن قام أحدهم بوضع مسدس على رأسه و أطلق الرصاص بشكل وهمي |
| Ve kural şuydu, ilk önce vur; sonra soru sor. | TED | والقانون عند العصابات: أطلق الرصاص أولاً، اسأل ثانياً. |
| İlk önce ellerini bağladı sonra da kafalarından vurdu! | Open Subtitles | ،ببادئ الأمر قيدهما وبعد ذلك أطلق الرصاص على رأسيهما |
| Bir tren vagonunda vurdu kendini. | Open Subtitles | أطلق الرصاص على نفسه في عربة قطار |
| - Tom Swinton'u vurdu sanıyorlar. | Open Subtitles | -يعتقدون أن "توم" أطلق الرصاص على "سوينتون ". |
| Aradığım çocuk elindeki Browning tüfeğiyle köpeğimi vurdu. | Open Subtitles | ... الفتى الذى أبحث عنه . أطلق الرصاص على كلبى |
| Yavrumu vurdu demek. Onu öldürebilirim. | Open Subtitles | أطلق الرصاص على طفلي ، كنت لقتلته |
| Beyniyle testisleri aynı boyda olan bir aptal... girip tetiği çekiyor, hepsi bu. | Open Subtitles | شخص غبي بمسدس وقناع بنسبة مثالية من الخصي من دماغه أطلق الرصاص وهذا كل شيء ... |
| tabancayı almış, kafasına dayamış... ve tetiği çekmiş... | Open Subtitles | أخذ المسدس ووجهه إلى رأسه أطلق الرصاص |
| - Onun için tetiği Pell çekti. | Open Subtitles | - لذلك " بيل " أطلق الرصاص عنه |
| Kardeşini vuran adamı öldürdün mü? | Open Subtitles | هل قتلت الرجل الذى أطلق الرصاص على أخوك؟ |
| Adı Stratton. - Sabah beni vuran adam bu değil. | Open Subtitles | ليس هو الشخص الذي أطلق الرصاص علينا هذا الصباح. |
| Atı vururum o zaman. | Open Subtitles | سوف أطلق الرصاص على الحصان و انت عليه |
| Polis! Dur yoksa vururum! | Open Subtitles | شرطة ، توقفا أو أطلق الرصاص |
| ateş eden Daniel'dı. | Open Subtitles | . إن " دانيال " هو الذى أطلق الرصاص |
| Tamam, bize ateş eden kimdi? | Open Subtitles | حسناً، من أطلق الرصاص علينا؟ |
| Zanlı, yani John Barnett, ...rehinesine, çok yakın bir mesafeden ateş etti sonra da silahını Steve Wallenberg'e yöneltti. | Open Subtitles | " المشتبه به " جون بارنيت أطلق الرصاص بصراحة على رهينته " و بعد ذلك أدار سلاحه تجاه " ستيف وولنبيرج |
| Zanlı, yani John Barnett, ...rehinesine, çok yakın bir mesafeden ateş etti sonra da silahını Steve Wallenberg'e yöneltti. | Open Subtitles | " المشتبه به " جون بارنيت أطلق الرصاص بصراحة على رهينته " و بعد ذلك أدار سلاحه تجاه " ستيف وولنبيرج |
| Bobby'yi vur, Raymond. | Open Subtitles | أطلق الرصاص على بوبى يا ريموند صوب نحو جبهته |