| Ve şimdi yüzmeyi çok seviyorum. Yüzmeye gitmek için sabırsızlanıyorum. | TED | والأن أحب السباحة. لا أطيق الإنتظار حتى أسبح ثانياً. |
| Kampanyama başlamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أبدأ الحملة ماذا قلتِ ؟ لا أطيق الإنتظار حتى أبدأ الحملة |
| Müziğimle dansetmeni görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتعلمِ, لا أطيق الإنتظار حتى أراكِ تأتين إليّ |
| Bize bir çek yazacağın gün için sabırsızlanıyorum. Yapma ya? | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أقف على كتفك وأنت تكتب لنا شيكاً |
| Bu nehirden kurtulmak için sabırsızlanıyorum. Bu nehir bile değil değil mi? | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أخرج مِن هذا النهر اللعين ، إنهُ ليس نهراً ، أليس كذلك؟ |
| Yemin ederim büyüyüp bu küçük kasabadan gitmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أقسم، أنني لا أطيق الإنتظار حتى أكبر و أنتقل من هذه المدينة القديمة الرثّة. |
| Teşekkürler filmi izlemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | شكراً لك، لا أطيق الإنتظار حتى أرى الفيلم |
| - Yapacaklarınızı görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ, أنا لا أطيق الإنتظار حتى أرى مالذي ستفعله بِه |
| Bu ortamın normal hâline dönmesi için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى يعود هذا المكان إلى طبيعته |
| Konuşmaya başlaman için sabırsızlanıyorum böylece bu kıyafeti nereden bulduğunu öğrenebilirim. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أراكِ تتحدثين حتى أكتشف من أين حصلتِ على هذا الزي. |
| Sonraki hamlesini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أرى ما سيفعله ذلك الشخص في المرة القادمة |
| Sana zarar vermek için sabırsızlanıyorum | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أتعرض لكِ بأذى بيومِ ما |
| "Kıçını kıçımın üstüne koyman için sabırsızlanıyorum külodumun içindeki." mi? | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى تضع مؤخرتك فوق مؤخرتي" في بنطالي"؟ |
| Annemlerin dönmesi için sabırsızlanıyorum böylece bu boş muhabbetleri daha fazla çekmek zorunda kalmayacağım. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى يعود أبي وأمي للمنزل لكي لا أظطر للإستماع لهذه المحادثات السخيفة بعد الآن |
| Sana evimi göstermek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أريك المنزل |
| Senin nişanlandığını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أراكِ مخطوبه |
| Seninle dışarı çıkıp, "şaka mı şeker mi" oynamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى نمرّ أنا وأنتِ "على المنازل لـ"خدعة أم حلوى |
| Bu pisliğe tekme atmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أضرب هذا الأحمق |
| Bay Piddiles'la tanışmak için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | -لا أطيق الإنتظار حتى أقابل السيد (بيدلز )! |
| - Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أراها |