"أظافر" - Translation from Arabic to Turkish

    • tırnak
        
    • tırnakları
        
    • tırnaklarını
        
    • manikür
        
    • tırnaklarında
        
    • tırnaklar
        
    • tırnağı
        
    • tırnaklarından
        
    • tırnaklı
        
    • tırnağının
        
    • tırnaklarımı
        
    • tırnağını
        
    • tırnaklarındaki
        
    • oje
        
    • tırnakların
        
    Hiç paslı kerpetenle sökülmüş tırnak gördünüz mü Sör John? Open Subtitles هل رأيت قبل ذلك أظافر تمزّق بكلابة صدئة، سّير جون؟
    İpek bluz giyiyorsun, sütyen izi, kırmızı tırnak cilası . Open Subtitles كنتِ ترتدين قميصاً حريرياً، حمّالة صدر، طلاء أظافر بولندي أحمر.
    Spor bir gömleği ve pantolonu vardı, ama tırnakları pisti. Open Subtitles كان يرتدى قميص رياضى وبنطلون ولكن كانت أظافر اصابعه قذرة
    Her ne kadar önce sağ elinin tırnaklarını kesenlerden olsam da. Open Subtitles حتى لو أنني من النوع الذي يقص أظافر اليد اليمنى أولا
    manikür ve pedikür için 15 dolar verince böyle oluyor sanırım. Open Subtitles هذا ما تحصل عليه عندما تدفع 15 دولار على رعاية أظافر
    - Kurbanın tırnaklarında Paulson'ın DNA'sı bulundu ama boğuşma izi yoktu, öyle mi? Open Subtitles تحت أظافر هذا الضحية، لكن لم يكن هناك أي علامة أخرى على صراع؟
    saç kılları, kan örnekleri, kesik tırnaklar, elbise parçası Open Subtitles ألياف شعر، عيّنات دم أظافر مقلّمة، قطعة من قميصه
    Öğleden sonra üçe kadar tırnağı ojeli parmak bulabilirim. Open Subtitles سحقاً، يمكنني أن أحضر لك إصبع بحلول الثالثة ظهراً، مع طلاء أظافر
    - Bunu neden yaparlar? - Bazı insanlar tuzlukları biriktirirler. Fetişistler ise ölü şeyler toplarlar, tırnak ve saç gibi. Open Subtitles فقط بعض المختلين يحبون تجميع أظافر وشعر الاموات لا أحد يعلم لما
    Tamamdır. tırnak ojesine bakmayı sakın unutma böylece bizde sevdiği renkleri öğrenmiş oluruz. Open Subtitles حسناً، والآن تذكّر أنها خضعت لتجميل أظافر اليوم.
    El alemin tırnak pisliklerini temizlemekten mutlu musun? Open Subtitles هل أنتِ سعيدة بإزالة الجلد الميت من أظافر الناس؟
    Bayan Sonia'nın tırnak izleri var üzerinde. Open Subtitles سعادتك. علامات أظافر السيدة سونيا على جسده
    Manikürlü tırnakları olan bir insan eli, parmakta bir nikah yüzüğü vardı. Open Subtitles كانت يد رجل فيه بطلاء أظافر وقفازات زفاف
    Aa, Frank'in ayak tırnakları sürünerek çöp kovasına gitmiş. Open Subtitles أظافر فرانك المقصوصة زحفت إلى سلة المهملات بمفردها ماذا ؟
    Önce sol elinin tırnaklarını kesenler ile önce sağ elinin tırnaklarını kesenler. Open Subtitles أناس يقصون أظافر اليد اليسرى أولاً وأناس يقصون أظافر اليد اليمنى أولاً
    Sağ elinin tırnaklarını kesmeni... Open Subtitles أريدك أن تقصى أظافر يدكاليمنى،هذانالإثنان.
    Haberler demişken bilin bakalım kim cilasız manikür yaptırmış ve komşusuna bunu anlatmasın diye yalvarmış. Open Subtitles وبالحديث عن المشاكل النفسية احزروا من خضع لتجميل أظافر شفاف واستجدى جاره ألا يخبر أحداً.
    Kızın tırnaklarında bulunan açık kahverengi doku, sentetik bir maddeye ait. Open Subtitles الذي تم العثور عليه في أظافر الفتاة مكون من مادة اصطناعية
    - Hatırlasana. Kara ruj, uzun tırnaklar. Kaçığın teki. Open Subtitles لا تتذكرها ، شفاي سوداء ، أظافر طويله أرادت أن تشاهد قضيبي وانا رفضت
    Ayrıca Su-Chin de oradaydı. Kalktı, bana "'Merhaba. Bebeklerin tırnağı var." dedi. Open Subtitles وهناك سو شين قالت بانة اى الطفل لة أظافر
    Ojeli ayak tırnaklarından boyalı saçlarına kadar. Open Subtitles من أظافر قدميها الملونة حتى قمة رأسها المبيض
    Minyon, kahverengi ya da kızıl saçlı ve takma tırnaklı biri. Open Subtitles ،إذن، إمرأة قصيرة ذات شعر بني أو أحمر مع أظافر مزيفة
    Olay yeri ekibi teknisyenleri Rebecca'nın tırnağının altında epiteller buldu ve biz de DNA'sından profilini çıkardık. Open Subtitles وجد الفنيين فى المعمل خلايا نسيج طلائى تحت أظافر ريبيكا ونستطيع من خلالها الحصول على تحقيق الدى .إن
    Üzülme, doktor. Annemin tırnaklarımı kesmesine bile izin vermiyorum. Open Subtitles لا تشعر بالأسى يا دكتور فأنا لا أدعأمى حتى تقص أظافر قدمى
    Önemli değil ama tırnağını bile kestirebilirsin. Open Subtitles انه تفعل كل شيء ولكن لا تقوم بتقليم أظافر أصابع الأقدام
    Tahmin ettiğim gibi. Abby Er MacDonald'ın tırnaklarındaki kirin okyanus dibindeki tortuyla aynı olduğunu buldu. Open Subtitles كما توقعت آبي حللت ما كان تحت أظافر البحار
    oje sür. Kaşıntısını keser. Open Subtitles قد تحب أن تضع عليها طلاء أظافر ستتوقف عن حكها
    Az önce bacağını traş ettin ve pembe tırnakların var. Open Subtitles لقد حلقت ساقيك للتو و وضعت طلاء أظافر وردي اللون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more