| Sanırım her şeyi senin yapman gerekecek. | Open Subtitles | أظنُ أنه سيكون عليكِ فعل كل شيء |
| Sanırım, ondan boşanmalıyım. | Open Subtitles | لذا أظنُ أنه يحب علي تطليقها |
| Sanırım hala kendimi şaşırtabiliyorum. Yani, Amanda'yı şaşırttığım kesin. | Open Subtitles | أظنُ أنه بإمكاني مفاجأه نفسي أعني، أعلم أن ذلك فاجأ (أماندا) |
| Dostum, Sanırım sağır. | Open Subtitles | أظنُ أنه أصمٌ يا أخي |
| Sanırım ortada bir yanlış anlaşılma var. | Open Subtitles | أظنُ أنه يوجد سوء تفاهم |
| Sanırım, gitsem iyi olacak. | Open Subtitles | أظنُ أنه عليَّ الذهاب |
| Jake, Sanırım bu gece telefona sen cevap versen daha iyi olur. | Open Subtitles | أظنُ أنه مِن الأفضل أن تردَ على هذا في هذه الليلة يا (جيك) |
| Sanırım Boston Üiversitesini arayıp onlara Charlotte Brooks'un aralarına katılacağını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أظنُ أنه بإمكانكِ الاتصال بجامعة بوستون وتُخبرينهم بأن (تشارلوت بروكس) سوف تدخل الجامعة |
| Ah, Sanırım şafak vakti. | Open Subtitles | أظنُ أنه الفجر |
| Sanırım şimdi... | Open Subtitles | أظنُ ...أنه |