| sanırım sürekli babamın yalnız yaşlanacağını düşünmemden. | Open Subtitles | أظن أنّني حلمت دائماً بكون أبي يتقدم في العمر وحيداً |
| sanırım önce içkiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أظن أنّني بحاجة لتناول مشروب منوّع أولاً. |
| sanırım daha az süslü şeyler yapabilirim. | Open Subtitles | أظن أنّني يمكن أن أفعل ذلك بأمور أقل تنمّقًا |
| sanırım bir piyano gördüm. Umarım Beethoven' dan hoşlanıyordur. | Open Subtitles | أظن أنّني أرى بيانو آمل أن يكون محبّاً لبيتهوفن |
| sanırım ne dediğini duyamadım. | Open Subtitles | أنا , أنا , أنا لا أظن أنا لا أظن أنّني سمعتُ ما قلته |
| Evet. sanırım daha önce böyle bir şeyi yaşamadım. | Open Subtitles | صحيح ، أظن أنّني لم أحظ أبداً بأي شيء مثل ذلك |
| Ameliyathane katında gördüm sanırım. | Open Subtitles | أظن أنّني رأيتُها في طابق غُرف العمليّات. |
| sanırım hiç bu şekilde düşünmemiştim. | Open Subtitles | أظن أنّني لم أفكّر بذلك كمـا تفكّر أنتَ |
| "Ben sadece bir yere gitmek istiyordum ve o ayı benden önce oradaydı." sanırım, ben de bir yerlere gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط الذهـاب إلى مكـان مـا " " والدبّ كـان أولّ مَن في طريقي أظن أنّني أريد الذهـاب إلى مكـان مـا، أيضاً |
| Ben sadece-- Şey, sanırım ben-- ben... | Open Subtitles | ...أنا لا... أنا فقط ...حسناً، أظن أنّني فقط |
| sanırım sonunda hakettiğimi elde edeceğim, değil mi? | Open Subtitles | أظن أنّني أنال بالنهاية ما أستحق؟ |
| sanırım kendim halledebilirim. | Open Subtitles | أظن أنّني بإمكاني تدبّر سلامتي. |
| sanırım olanlar hakkında hiç konuşmadık. | Open Subtitles | ..... لا أظن أنّني و أنت أبداً تكلّمنا في الموضوع مع بعضنا البعض |
| - Saat 08:30. - sanırım kendimi kaptırmışım. | Open Subtitles | . إنها الثامنة والنّصف - .أظن أنّني فقدت تعقّب الوقت - |
| Bunu yapmaktan kurtuldum sanırım. | Open Subtitles | أظن أنّني قد تخلّصتُ من عناء فعل ذلك |
| sanırım zili çalmalıydım. Hey, Sam. | Open Subtitles | أظن أنّني كان يجب أن أتّصل أولاً ( مرحباً، ( سام |
| Başıma kötü bir şey geldiğinde, kurtulmam gereken bir durum olduğunda sanırım sana söyleyebilirim. | Open Subtitles | أتعلم، إذا وجدت نفسي في وضعية صعبة ولدي كمثال جثة أريد التخلص منها... أظن أنّني سأخبرك -حقا؟ |
| Ben sanırım kahve öğütüyordum. | Open Subtitles | أظن أنّني كنتُ أعد القهوة. |
| sanırım bir koku aldım. | Open Subtitles | أظن أنّني أشم شيئاً. |
| sanırım yeni gömleğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أظن أنّني أحتاج لقميص جديد. |