| Uyuşturucu falan değil bu. Sanırım ne olduğuna dair bir fikrim var. | Open Subtitles | أظن أنّها ليست مخدّرات على الإطلاق، أظن أنّ لدي فكرة عن هذا. |
| Sanırım hala kıskanç. | Open Subtitles | أظن أنّها لا يزال يعتريها الشعور بالغَيْرَة |
| Sanırım tekrar incinmek istemiyor. | Open Subtitles | و أظن أنّها تود ألاّ تُجرح ثانيةً |
| Fikrinizin değerli olduğunu düşünüyorum eğer tedaviniz işe yararsa. | Open Subtitles | أظن أنّها فكرة حسنة، إن كان العلاج سينجح. |
| Nefes borunuza ve ciğerlerinizdeki hava akışına baskı yaptığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنّها تعترض مسار الهواء بداخلكِ و تمنع تدفق الهواء إلى رئتكِ |
| bence bu oyuna girmekte biraz gecikmiş ama genç kızlarda bulunmayan güç ve dengeye sahip. | Open Subtitles | أظن أنّها متأخرة نوعاً ما في اللعبة لكنّها تملك القوّة أيضا والإتّزان البنات الصغيرة لا يملكون ذلك |
| bence paranı bu kadın alıyordu, Orlando. Bunun hakkında benimle konuşmak ister misin? | Open Subtitles | أظن أنّها تسيطر على حواسكَ، أتريد التحدّث معي حيال ذلك؟ |
| - Sanırım ev halkı için bir hediye. | Open Subtitles | أظن أنّها كانت هديّة للأسرة هديّة ؟ |
| Sanırım evde oturup seni bekliyordur. | Open Subtitles | أظن أنّها تجلس باِنتظارك في البيت |
| Sanırım durdular. | Open Subtitles | حسناً، أظن أنّها توقفت. |
| Sanırım Sutton'la gerçek annesi hakkında konuşacak. | Open Subtitles | أظن أنّها ستُخبر (سوتن) عن أُمها الحقيقية |
| Sanırım onu sakladı. Emin değilim. | Open Subtitles | أظن أنّها أخفَتهُ , لا أعلم |
| Güzel, Sanırım ısıyı görüyor. | Open Subtitles | رائع! أظن أنّها تعمل بالحرارة |
| Sanırım içine meyveli içecek konulmuş bira. | Open Subtitles | أظن أنّها جعّة تحتوي على شراب (كول إيد) |
| Eğer söylediği buysa, doğru olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنّها طالما قالت ذلك، فإنّه إذًا ما حدث. |
| Kyle için uygun olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | (أظن أنّها ستكون ملائمة جدّاً لحالة (كايل |
| Bunun büyük olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنّها كبيرة. |
| Kyle için uygun olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | (أظن أنّها ستكون ملائمة جدّاً لحالة (كايل |
| bence numara yapmıyor. Onun kardeşini öldürdün. | Open Subtitles | لا أظن أنّها تتظاهر، فأنتَ قدّ قتلتَ أخيها. |
| Bilmem ama bence oraya gitmiş ve kaybolmasıyla bir ilgisi var. | Open Subtitles | لا أعرف، لكن أظن أنّها كانت هناك ذات مرّة والأمر مرتبط بطريقة ما |