| Sanırım bu yüzden sen karma dövüş yapıyorsun ve ben yapmıyorum. | Open Subtitles | أظن أن هذا سبب أنك تقاتل في فنون القتال وأنا لا |
| Sanırım bu üst kattaki adama bağlı. | Open Subtitles | أظن أن هذا يعود إلى الرجلِ في الطابق العلوي |
| Sanırım bu uzun ve verimli bir dostluğun başlangıcı olacak. | Open Subtitles | ممتاز . أظن أن هذا يُمكن أن يكون البدايهلعلاقهطويلهومثمره. |
| bence bu her şeyi mahvetti. 35 sene hapse mahkum edilmiş birine bakıyorsunuz. | Open Subtitles | أظن أن هذا يفسد كل شيء أنت تنظر إلى عقوبة تتراوح بين 35 |
| Sanki bir... kayıttan geliyordu.Bunun 100 yıllık bir ruh olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | كان مقطوعاً وكأنه تسجل لا أظن أن هذا شبح عمره قرن |
| Sanırım bu her şeyi düzeltir değil mi? | Open Subtitles | حسناً، أظن أن هذا يجعل الأمور أفضل، أليس كذلك؟ |
| Sanırım bu tüm kasabada adın çıkınca olan birşey. | Open Subtitles | أظن أن هذا ما يحدث عندما تصبحين عاهرة المدينة |
| Çok zaman sonra, Sanırım bu binlerce yıla karşılık geliyor, büyük bir yıldız kuşağı bulmuşlar. | Open Subtitles | بعد وقت طويل، أظن أن هذا يعني آلف السنين وجدوا حزاماً رائعاً من النجوم |
| - Sanırım bu şampanyayı hak ediyor. | Open Subtitles | حسناً , أظن أن هذا يدعوا لاحتساء الشامباينا |
| DNA'sını kullan-- Sanırım bu da genel bir şeydi. | Open Subtitles | علينا أن نستخدم الحمض النووي أظن أن هذا واضح كذلك |
| Sanırım bu, seninle gerçek randevulara başlayabileceğimiz anlamına geliyor. | Open Subtitles | أظن أن هذا يعني أنه سيمكنني أن نتواعد جدياً |
| Sanırım bu trenin istasyondan ayrılmaya niyeti yok. | Open Subtitles | أظن أن هذا القطار ليس جاهزاً لمغادرة المحطة |
| Sanırım bu benim için birazcık fazla olabilir şu an için, yani, bu sorumluluğu almak. | Open Subtitles | أظن أن هذا كثير علي في الوقت الحالي لأتحمله |
| Sanırım bu Soderbergh filmini alamadığım anlamına geliyor. | Open Subtitles | أظن أن هذا يعني أنني لن أحصل على دور البطولة قي الفيلم |
| Sanırım bu, onun kendini öldürmeyi başarıp başarmadığına bağlı. | Open Subtitles | أظن أن هذا يعتمد، إن كان نجح في الانتحار أم لا. |
| Ve Sanırım bu, hayatımı daha başarılı yaşamamı sağlayacaktır. | Open Subtitles | و أظن أن هذا من شأنه أن يجعلني أغدو أكثر نجاحاً قى حياتي |
| Sanırım bu "Vay anasını!" mikro ifadesi. | Open Subtitles | أظن أن هذا تعبير ضئيل،يدل على الأعمالالتافهة. |
| bence bu bir test. Dış olumsuzluklara karşı nasıl tepki vereceğimiz hakkında. | Open Subtitles | أظن أن هذا إختبار لنا كيف سنتصرف في حال وجود ظرف طارئ |
| Çok ciddiye alırlar. -Nedense dindar olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | على ما أظن أن هذا الشخص لم يأخذ بتعاليم الدين |
| - Bence kuzeyi saatte 320 km hızla vuracak. | Open Subtitles | أظن أن هذا الإعصار سيضرب المناطق .على بعد 200 ميل شمالاً من هُنا |
| Galiba bu at, sandığım kadar iyi bir hediye değilmiş. | Open Subtitles | أظن أن هذا الحصان لم يكن الهدية التي تخيلتها |
| Bu işe adamakıllı bir kutlama lazım, o yüzden bunu sayma sakın. | Open Subtitles | وهذا يتطلب أحتفال مناسب، لذا، لا أظن أن هذا مميزاً. |
| İkimizin de sevişmemesinin tek iyi sonucu bu sanırım. | Open Subtitles | أظن أن هذا نعمة أننا لسنا على علاقة , صحيح؟ |