| galiba biraz fazla açgözlü davrandım ve çok fazla ödünç aldım. | Open Subtitles | أظن بأني كنت جشعة قليلاً مما جعلني أستعير الكثير من الكتب |
| Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama istemiyorum galiba. | Open Subtitles | لم أكن لـ أظن بأني ساقول هذا ولكني لست واثق بأني أريد الخروج ماذا |
| Bay Caputo, hizmet odasinda aglayan biri vardi galiba. | Open Subtitles | سيد كابوتو, أظن بأني سمعت أحدهم يبكي في الحمام |
| Evet, hackleyebilirim ama galiba bu teklifi reddedeceğim. | Open Subtitles | نعم يمكنني فعل ذلك. و أظن بأني لن أقبل عرضك. |
| Bu sadece bu iyi, ve... Sanırım biraz kıskandım sadece. | Open Subtitles | ليس في الأمر شيئاً... أظن بأني أشعر ببعض الغيرةً |
| Sanırım biraz yorgunum. | Open Subtitles | أظن بأني متعبة قليلا |
| galiba ona hep aşıktım. | Open Subtitles | أظن بأني لم أتوقف عن حبه أبداً |
| Telefonumu tribünün altına düşürdüm galiba. | Open Subtitles | أظن بأني أسقطت هاتفي تحت المدرجات |
| Tanrım. Kolum kırıldı galiba. | Open Subtitles | يا إللهي أظن بأني قد كسرت ذراعي |
| galiba onunla ilgili söylediklerini şimdi anladım. | Open Subtitles | تعلمون، أظن بأني أرى ما قصدتيه بشأنه |
| galiba senin hakkında yanılmışım, Hesse. Seni bilim adamı sanıyordum. | Open Subtitles | أظن بأني كنت مخطئاً بحقك، (هيس) كنت أظنك عالم |
| Buraya daha önce geldim galiba. | Open Subtitles | أظن بأني كنت هنا من قبل. |
| - Tamam, galiba hazırım. | Open Subtitles | حسن, أظن بأني جاهزة |
| galiba kusacağım. | Open Subtitles | أظن بأني سأتقيّأ |
| galiba bozuk sandviç yemişim. | Open Subtitles | أظن بأني اكلت شطيرة فاسدة |
| Onun, ne planladığını, nasıl bulacağımızı biliyorum galiba. | Open Subtitles | أظن بأني عرفت بماذا تخطط |
| - Buraya kadarmış galiba. - Sahi mi? | Open Subtitles | أظن بأني إنتهيت حقاً ؟ |
| - galiba onu yakaladım! - Git ve kontrol et! | Open Subtitles | أظن بأني أصبتها - اذهب وتحقق - |
| Sanırım biraz konunun dışına çıkıyorum,Bay Rugg. | Open Subtitles | أظن بأني أتناول أكثر من ذلك ، سيد "رغ". |
| Sanırım biraz eski modayım. | Open Subtitles | أظن بأني عتيق الطراز. |