| Hayat gücü Seni geri getirmek için harcandı. | Open Subtitles | كان قوة حياته التي أعادتك مجدداً |
| Seni geri getirmek için yaptığım büyüye fazladan bir şey kattım. | Open Subtitles | أضفت شيئًا مزيدًا للتعويذة التي أعادتك |
| Yabaniler bana Kızıl Kadın'ın Seni geri getirdiğini söyledi. | Open Subtitles | برابرتك حينها أخبروني أنّ "المرأة الحمراء" أعادتك للحياة. |
| Biz de seni bulup geri getirmek için gittik. | Open Subtitles | فذهبنا لإيجادك و أعادتك مرة أخرى |
| Seni hayata geri getirdi. | Open Subtitles | لقد أعادتك إلى الحياة |
| Leydi Seni geri getirdi. | Open Subtitles | لقد أعادتك السيدة الى الحياه |
| Seni geri götürmemiz emredildi. | Open Subtitles | الاوامر تنصُ على أعادتك |
| Seni geri götürmemiz emredildi. | Open Subtitles | الاوامر تنصُ على أعادتك |
| Davina'nın Seni geri getirdiği zamanı düşün. Herhangi bir ses, büyü, ilahi falan duydun mu? | Open Subtitles | تصوّر لمّا أعادتك (دافينا)، أسمعت أصوات أو تعاويذ أو ترانيم؟ |
| Karın Seni geri kabul etti mi? | Open Subtitles | هل أعادتك زوجتك ؟ |
| Seni buraya geri getirmek zorunda değildim. | Open Subtitles | لم أكن مجبرة على أعادتك هنا. |
| Leydi Seni geri getirdi. | Open Subtitles | -السيدة أعادتك للحياة |
| Makine seni bana geri getirdi. | Open Subtitles | هي أعادتك لي |