| O beni tavşanayağı sanarken insanların onu tedavi ettiğimi düşünmesini istemem. | Open Subtitles | لن أدع الناس تظن أنني أعالجه بينما أنا قدمي الأرنب |
| Bay Charles siz tedavi ettiğim ilk eroin bağımlısı ünlü kişi değilsiniz. | Open Subtitles | سيد تشارلز أنت لست أول مشهور مدمن أعالجه |
| Evet, onu ilaçla tedavi etmenin daha iyi olacağına karar verdi. | Open Subtitles | قررت عدم إجرائها نعم، رأت من الأفضل أن أعالجه طبياً |
| Hazır buradayken, düzelteyim. | Open Subtitles | دعيني أعالجه |
| Daha devam ediyor elbette ama yavaş yavaş onu iyileştiriyorum. | Open Subtitles | العملية جارية لكنّي أعالجه ببطء |
| Kasığında mantar olan geri zekalı bir polis kendisini statüsüne uygun olarak tedavi etmediğimi düşündü. | Open Subtitles | شرطي أحمق مصاب بعفن في قضيبه يظن أنني لم أعالجه بالمكانة التي تناسب شخص مثله |
| Kendisini ben tedavi etmediğimden, sağlık durumunu bilmem mümkün değil. | Open Subtitles | أنا لم أعالجه ، لذا فإنني لن أكون قادرة أن أشهد على مدى إصابته |
| O zaman şu teşhisi koyalım ve tedavi edelim, böylece ikimizde yola devam edebilelim. | Open Subtitles | اذا دعني أشخص هذا و أعالجه, حتى يمكنكما الإثنان أن تتابعا |
| Hemen tedavi etmezsek, ...parazitler vücudunda kalır. | Open Subtitles | إذا لم أعالجه حالا الطفيلات سوف تبقى داخل الجسد |
| Yalnız üç peniye sizin için tedavi edebilirm. Şehir pazarında beni görmeye gelin. | Open Subtitles | يمكنني أن أعالجه من أجلك مقابل ثلاث بنسات في السوق |
| Gerçekten de Obsesif Kompulsif Bozukluğum var evet ama tedavi olmak için çok uğraşıyorum. | Open Subtitles | لدي وسواس قهري لكنني كنت أحاول بجد أن أعالجه |
| Ogrendigim. tedavi ettigim. | TED | انه ما أدرسه .. انه ما أعالجه .. |
| Geriye kalan metinler şunu söylüyor: "Bunu tedavi etmeyeceğim. Bunu tedavi edemem." | TED | والمترجمون الذين ترجموا نصوصهم .. يقولون انها تحوي " هذا المرض لن أعالجه .. و هذا المرض لا يمكن علاجه " |
| "Onu benimle biraz yalnız bırakın ben onu tedavi ederim" demiş ! | Open Subtitles | إتركه وحده معي وأنا سوف أعالجه |
| Kişisel bir şey değil. tedavi edilecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما أعالجه أنتِ صحيحة جسدياً |
| QT için tedavi ediyordum onu. | Open Subtitles | أجل أنا أعالجه من الصدمات الكهربائية |
| Onu bir yildir tedavi ediyorum. Hastalik ilerlemis durumda. | Open Subtitles | أنا أعالجه من عام، ومرحلته مُتقدمة |
| Onu tedavi etmemem gerekiyordu, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنه ليس من المفترض أن أعالجه |
| Dur düzelteyim. | Open Subtitles | دعني أعالجه. |
| - Dur, düzelteyim. | Open Subtitles | -دعيني أعالجه |
| Ben de onu iyileştiriyorum. | Open Subtitles | انا أعالجه |