| Annemin eskiden geçirdiği şu gerçekten kötü astım ataklarını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين عندما أعتادت أمي على الإصابة بنزلات الربوّ الحادةّ تلك ؟ |
| Biliyorsun, annem eskiden derdi ki, "Babanı gururlandır." | Open Subtitles | اتعلم , أمى أعتادت أن تقول أجعل أبوك فخورا بك |
| Biliyorsun, annem eskiden derdi ki, "Babanı gururlandır." | Open Subtitles | اتعلم , أمى أعتادت أن تقول أجعل أبوك فخورا بك |
| eskiden, babam sarhoşken böyle söylerdi ve evden uzak durmamı isterdi. | Open Subtitles | أنها ما أعتادت على قوله عندما يكون أبي في حالة سكر و غضب وأرادتني أن أبقى بعيداً عن المنزل |
| Annem hep derdi ki, eğer dünya onu bilseydi, bu bizim sonumuz olurdu. | Open Subtitles | أعتادت والدتى القول دائماً أنها ستكون نهايتنا كلنا إذا عُرِف بأمره |
| Ağzıyla koparır, ağzında gezdirir, sonra mücevher kutusunda saklardı. | Open Subtitles | أنها أعتادت على قضمهم ومصهم وبعدها تحفظهم في علبة المجوهرات. |
| Ablanın eskiden çıktığı şu sahtekarı hatırlıyor musun? Ian? | Open Subtitles | أتذكرين ذلك الغبي اللذي أعتادت أختكِ مواعدته؟ |
| Ablanın eskiden çıktığı şu sahtekarı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين ذاك الزائف الذي أعتادت أختكِ مواعدته؟ |
| Annemin eskiden bir sürahisi vardı babamla benim ormandan gelmemizi beklerdi. | Open Subtitles | أمي أعتادت دوماً أن تعد لنا جرة من عصير الليمون الطازج، عندما أنا و أبي نأتي من الغابة. |
| eskiden sutyensiz etrafta gezinirdi. | Open Subtitles | إنها أعتادت الخروج بدون إرتداء حمالة صدرة. |
| Karım eskiden o yarışmaları izlerdi. | Open Subtitles | زوجتي أعتادت متابعة هذه المسابقة على التلفاز |
| Senin eskiden tanıdığın kişiden biraz farklıyım. | Open Subtitles | الشخص الذى أعتادت أن تراه و الشخص الذى أنا عليه الان مختلفان |
| Ara yoldan doğru gelip, eskiden olduğu gibi arka merdivenleri kullanmıştı. | Open Subtitles | إنها جاءت من خلال الممر وصعدت السلالم كما أعتادت فعل هذا دوماً. |
| eskiden şehirde nükleer enerji vardı ama yıllar önce tükendi. | Open Subtitles | لأن المدينة أعتادت إستخدام الطاقة النووية، لكنها نفذت منذ زمن طويل. |
| eskiden telefon şirketinin hatları buradan geçiyordu ama... | Open Subtitles | أعتادت شركة الهواتف تمد الخطوطمنهُنالكنهم.. |
| eskiden "Şarkıcı/Söz Yazarı" yazıyordu artık "Kararsız" yazıyor. | Open Subtitles | لقد أعتادت بأن تكون مغنيه و كاتبة أغاني و الأن فقط تقول غير محدد |
| Annen eskiden bunu partilerde yapardı, kafadan kontaktı çünkü. | Open Subtitles | أمي أعتادت أن تفعل هذا في الحفلات لأنها كانت حمقاء |
| Basın, eskiden demokrasinin temel taşıydı. | Open Subtitles | السلطة الرابعة أعتادت أن تكون حجر الزاوية للديمقراطية |
| Buraya geldim çünkü eskiden bu işler çok kolaydı amına koyayım. | Open Subtitles | أتيتُ إلى هنا لأن الأمور أعتادت أن تصبح سهلةً للغاية |
| Ağzıyla koparır, ağzında gezdirir, sonra mücevher kutusunda saklardı. | Open Subtitles | أنها أعتادت على قضمهم ومصهم .وبعدها تحفظهم في علبة المجوهرات |