| Eskiden, Lucas ve ben, her yıl, okul başlamadan önce beklentilerimizi yazardık. | Open Subtitles | أنا ولوكاس أعتدنا أن نكتب تكهانتنا كل عام قبل بداية العام الدراسي |
| Eskiden daha sık yapardık ama şu sıralar çok yoğunuz. | Open Subtitles | حسنا، أعتدنا على فعل هذا بكثرة ولكننا قدأصبحنا مشغولين مؤخرا |
| Eskiden babamla burada oturup kuşların kışı geçirmek için güneye göç edişlerini izlerdik. | Open Subtitles | والدي و أنا أعتدنا الجلوس و مشاهدة الطيور تطير إلى الجنوب في الشتاء |
| Cilt koruyucu bir kabı var. Eskiden kitapların böyle kabı olurdu. | Open Subtitles | لديه واقى من التراب لقد أعتدنا هذا على الكتب كى نحمى الغلاف.. |
| Bir zamanlar zenginlerle fakirler arasındaki bariyeri yıkmayı konuşurduk. | Open Subtitles | أنا وأنت أعتدنا على التكلم حول كيفية إزالة الحواجز بين الأغنياء والفقراء. |
| Eskiden çok eğlenirdik, hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لقد أعتدنا أن نمرح معا حلوى أم خدعة, أتذكر؟ |
| Eskiden hep olduğu gibi içki içerek ve gülerek onunla zaman geçirmeye çıkmıştım. | Open Subtitles | بقي لي للتسكع معه, للشراب ونضحك كما أعتدنا أن نفعل |
| "Eskiden işlerinde harikaydın, şimdi o kadar harika değilsin." | Open Subtitles | أعتدنا على تلقي العمل ألأفضل منك ، ولكن ألآن فلا |
| Hey, Eskiden burada yaptığımız su balonu savaşlarını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هـاي,هل تذكرين كرات البالون المائية التي أعتدنا أن نرميها من الأعلى؟ |
| Bir masanın etrafına. Evet, Eskiden Noel'de yaptığımız gibi. | Open Subtitles | على نفس المائدة نعم, كما أعتدنا ان نفعل فى الكريسماس |
| Bir masanın etrafına. Evet, Eskiden Noel'de yaptığımız gibi. | Open Subtitles | على نفس المائدة نعم, كما أعتدنا ان نفعل فى الكريسماس |
| Onu neşelendirelim. Eskiden Robbie'yi nasıl eğlendirirdik? | Open Subtitles | هيّا , لنُبهجه , كيف أعتدنا أن نفعل ذلك في الأيام الخوالي ؟ |
| Hadi Eskiden yaptığımız gibi kahvaltıya gidelim. | Open Subtitles | مارأيك ، بأن نحضر الأفطار كما أعتدنا فى الماضى. |
| Eskiden oraya eski astronotların delillerini aramaya giderdik. | Open Subtitles | أعتدنا الذهاب هناك كل عام للبحث عن أدله لوجود رواد فضاء قدامى |
| Biz, Eskiden olduğumuz kişilerle yüzleşmeye gelen kişileriz ve nereye gittiğimizi çözmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن أناس أعتدنا أن نكون ونحاول أن نفهم إلى أين سنمضي |
| Seni okula bırakmak eğlenceli oluyordu Eskiden. | Open Subtitles | أعتدنا أن يكون ممتعا أن أخذكِ الى المدرسه |
| Eskiden eğlenceli olan şeylerin tekrar olmasına seviniyorum. | Open Subtitles | وأنا سعيده أن الأشياء التي أعتدنا كونها ممتعه أصبحت ممتعه مره أخرى |
| Eskiden herşeyimizi paylaşırdık şimdi ise sırlar ve sırlar... | Open Subtitles | أعتدنا أن نخبـِر بعضنا كل شئ والآن مجَرد أسرار وأسرار |
| Eskiden çöpleri severdim ama bu şekilde gitmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أعتدنا أن نحب النفايات. لكن لم نرده ان يحدث بهذه الطريقة. |
| * Bir zamanlar sıcacık bir kalpten aldığımı * | Open Subtitles | ما أعتدنا عليه أن يأتي من قلب دافئ |
| alıştığımız dayanış gruplarının, olağan amaçları, bu grupları yaratan kurumlardan kaynaklanıyor, altyapıdan değil. | TED | ما يحدث هو أن تلك الاهداف المعيارية لمجموعات الدعم التي أعتدنا على الوصول إليها هي المؤسسات التي نقوم بتشكيلها ، وليس من البنية التحتية . |
| Bizler gökyüzüne bakar ve yıldızlar arasında yerimize hayret ederdik. | Open Subtitles | إننا أعتدنا النظر إلى السماء ونندهش، عن مكاننا بين النجوم. |
| Onu tarif etmek için kullandığımız tüm nitelikleri değişti. | Open Subtitles | كــل الصــفات التي أعتدنا وصفـه بها قد تغيــرت. |