| Hayır, onun için gelmedim. Bir anlaşmaya varabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | لا لقد أعتقدت بأنه نحن يجب أن نناقش أمر الأقامه |
| Çok susadım. Şurada su sebili vardır diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت عطشـه، أعتقدت بأنه يوجد براد ماء هنا، لماذا؟ |
| Yavaş yavaş kabullenirim sandım ama olmadı ve hiç de olmayacak. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه سيأتي بشروط لكن لم يأتي كذلك , ولن يأتي |
| Eve geldiğimde bayılacağımı sandım. | Open Subtitles | وفي طريقي الى هنا ، أعتقدت بأنه سيغمى علي. |
| Güvende olurum sanmıştım. | Open Subtitles | لقد أعتقدت بأنه سيقوم بتسليم نفسه لسلطات |
| Çok özür dilerim, servis yapıldı sanmıştım. | Open Subtitles | أوه أنا آسف جدا ً و لكن أعتقدت بأنه تم خدمتك |
| - Sen bize gelirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه يمكنك المجيء إلى هنا. |
| Ben sadece onun her zaman söylediği bir şey olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | انا فقط أعتقدت بأنه شيئا ما كانت تقوله في جميع الأوقات |
| Bütün bu zaman içinde aramızdaki engelin kocan olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت أعتقدت بأنه كان زوجكِ الحاجز الذي بيننا |
| Dün akşam onunla karşılaştıktan sonra Scott'ı aradığımı söylemem gerekir diye düşündüm. | Open Subtitles | نعم بالطبع أعتقدت بأنه من المناسب أن أخبرك بعد أن قابلناه ليلة البارحة |
| İlk girdiğimde parti var sandım ve "Beni neden davet etmedi ki?" diye düşündüm. | Open Subtitles | عندما ذهبت الى بيتك اولاً أعتقدت بأنه كان عندكِ حفل جامح وكنت مثل لما لم تقم بدعوتي؟ |
| Eğer güzel ,dürüst bir şey yazabilirsem belki biri bana aşık olabilir diye düşündüm. | Open Subtitles | "أعتقدت بأنه إذا كتبت شيئاً جميلاً شيئاً صادقاً" "قد أستطيع إنشاء علاقة حب جديدة" |
| Arkadaşımla tanışmak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه ربما تودين مقابلة صديقتي |
| Ben sandım ki dışarıya, yani dışarıya çıktı sandım. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه يقصد بأنها خرجت مثال بأن تريد الخروج |
| Ben de, Milton Hershey ya da onun gibi bir şekerleme deviyle ilgili olduğunu sandım. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه يدور حول الهيرشي الذائب أو بعض الحلويات الأوروبية |
| Ben de damadın kararsızlığa kapıldığını sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه كان العريس الذي حصل على قدمين باردتين |
| Ama arkadaşlarının etrafında olmak kendimi ona yakın hissederim sanmıştım. | Open Subtitles | ولكن أن اكون حول كل أصدقائه أعتقدت بأنه سيجعلني اشعر بالقرب منه |
| Sadece bugünü birlikte geçiririz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه يمكننا تمضية اليوم سوياً |
| Sadece bugünü birlikte geçiririz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه يمكننا تمضية اليوم سوياً |
| Kaza olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه كان حادثاً |
| İzin günün olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه يوم إجازتك |
| Biraz tehlike arayan ve sonra da eve gidip kendi işini gören bir tip olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه نوع يحصل على القليل من الخطر . ويذهب إلى البيت و يأخذ أعماله داخل يديه |