| Bu yaşadığımız restoran problemini biraz düşündüm. Ve sanırım bir çözüm buldum. | Open Subtitles | فكّرتُ طويلاً بالمشكلة التي تواجهنا في المطاعم، و أعتقد أنّي وجدتُ حلّاً. |
| sanırım elimde peşinde olduğu şeyle ilgili bir ipucu var. | Open Subtitles | أعتقد أنّي وجدتُ خيط دليل لما كان يُخطط للقيام به. |
| sanırım bir dahaki sefere.. ..kurutucuya bir çift kar ayakkabısı atacağım. | Open Subtitles | أجل، في المرّة المقبلة، أعتقد أنّي سألبس زوجاً من الأحذيّة الثّلجيّة. |
| Karadul olsun, olmasın Galiba o kadını nasıl bulacağımızı buldum. | Open Subtitles | حسناً، أرملة سوداء أم لا، أعتقد أنّي أعرف كيف سنجدها. |
| Emin değilim ama zavallı muzun ne hissettiğini öğrenmek üzereyim Galiba. | Open Subtitles | لَستُ متأكد ، لكني أعتقد أنّي قريب من إكتشاف شعور الموزة ؟ |
| O odada karşımda başka biri olsaydı hayatta kalacağımı sanmıyorum. | Open Subtitles | كما تعرف، لا أعتقد أنّي سأبقى على قيد الحياة لو كنت أجلس بمقابلة أحد آخر بتلك الغرفة. |
| Evet, Bence değdi çünkü az çok çözmeye başlıyor gibiyim. | Open Subtitles | نعم، وأظنّه كان يستحقّ السهر لأنّي أعتقد أنّي بدأتُ أحلّها |
| Olmadı mı, tamam. Ama sanırım biraz yürüyeceğim. Zihnimi ferahlatmam gerek. | Open Subtitles | كلاّ، حسناً، لكن أعتقد أنّي أفضّل السير، فإنّي أريد تصفية عقلي. |
| sanırım kendimi yeniden iyileştirip bir çeşit kefaret bulup bulamayacağımı görmek istedim. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أردت رؤية إذا أمكنني جمع نفسي مُجددًا أو إيجاد خلاص |
| sanırım biraz çılgınlık istiyordum, çünkü aşkın işleyiş şeklinin böyle olduğunu düşünüyordum. | TED | أعتقد أنّي أردت الشعور بأنّني مجنونة قليلًا إلى حدٍّ ما، لأنني ظننت أنه هكذا يجب أن يكون الحب. |
| sanırım sana birazcık âşık oldum. | Open Subtitles | أتعلم، أعتقد أنّي وقعت في غرامك بعض الشيء. |
| Eğer karşıma senin gibi biri çıkıp beni alıp götürseydi ve beni gerçekten sevseydi sanırım onunla giderdim. | Open Subtitles | لو قابلت شخصًا مثلك وأخذني على محمل الجد وأحبّني فعلًا, أعتقد أنّي سأذهب معه. |
| sanırım yandaki eve büyük çaplı bir zarar verdim. | Open Subtitles | أعتقد أنّي سببت ضرراً بالغ للمنزل المجاور. |
| Hayır, sanırım... Değilim Galiba. Hadi, kendinize gelin. | Open Subtitles | ــ لا، لا، أعتقد أنّي لست متزوجاً بها ــ هيّا، تصرفا بشكل لائق |
| Galiba son günlerde biraz stresliyim. Bir çok araştırma ile uğraşıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي كنتُ مرهقاً قليلاً, مع كلّ البحث الذي كنتُ أقوم به, تعلمين. |
| Ama Galiba ritmimi yakalamaya başlıyorum. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنّي بدأتُ بإيجاد إتّزاني الآن. |
| Bilim adamı değilim ama Galiba randevusunu neden kaçırdığını biliyorum. | Open Subtitles | لستُ عالم صواريخ، لكن أعتقد أنّي أعلم سبب تغيبه عن الاجتماع |
| Galiba sizden farklı bir dünya görüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أرى عالَماً مختلفاً عمّا ترونه |
| Senin sihrinle bile bunu elde edebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | حتى مع سحرك هذا .. لا أعتقد أنّي كنت سأحصل على هذا في حياتي. |
| Bence sen ve ben düzgün bir randevuya çıkmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أنّي وأنتِ سنذهب فى موعد غرامي حقيقي. |
| Dürüst olmam gerekirse; böyle olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | لأكون صادقا لم أعتقد أنّي كنت سأرى هذا يتحقّق |
| Ameliyat odasında size yardımcı olacağıma inanıyorum, Doktor. | Open Subtitles | أعتقد أنّي سأساعدك في العمليّات، يا طبيب. |
| Canım sıkılınca, kiminleysem ona aşık olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | إذا ضجرت، للحظات. حين أشعر بالضجر، أعتقد أنّي واقعة في حبّ أيّ شخص أكون معه. |
| Evet, bir gün abim için otel işleteceğim veya polis sevgilisiyle kahvaltı edeceğim hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | نعم, لم أعتقد أنّي سأري هذا اليوم أنّي سأدير فندق لأخي أو تناول الفطور مع حبيبته الشرطية |