| Bu senin için riskli. bence biz oraya gelmeliyiz. | Open Subtitles | أنت تقبل بالمخاطرة أعتقد بأنّه من الأفضل لنا بأن نأتي لهناك |
| Nereden geldiğini bilmiyorum, eskiden ne yaptığını da bilmiyorum, fakat bence nereden geldiysen oraya geri dönmelisin, çünkü bu işten anlamıyorsun. | Open Subtitles | لا أعرف من أين أتيت، ومالذي كنت تفعله ولكنّني أعتقد بأنّه يجب عليك أن تعود لذلك العمل لأنّك لست بارعاً في الزراعة |
| Senin gibi birine çekici geleceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعتقد بأنّه سيكون جذب إلى شخص ما مثلك. |
| Ama dürüst olmak gerekirse... ben bunları yaşadım ve buna katlanabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد مررت بالتجربة و لا أعتقد بأنّه يمكنك تحمل ذلك |
| Yani sadece düşünüyorum da belki de insanın doğası buna uygun değildir. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه لَيسَ في طبيعتِنا الرجال أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى كَمْ هم |
| Hala banka soyabileceğimizi düşünüyorum. Trenler, bankalar... | Open Subtitles | مازلت أعتقد بأنّه يجب علينا سرقة بنكٍ ، سرقة قطار، وسرقة بنك |
| Onun mucizeler yaratacağına inanıyorum, evet. | Open Subtitles | التي يدّ الله يمكن أن يشهد. أعتقد بأنّه يمكن أن إخلق المعجزات، نعم. |
| Ona bir ders vermemiz gerekecek Galiba. | Open Subtitles | حسنٌ، أعتقد بأنّه يتوّجب علينا أن نلقّنه درساً |
| bence gidip odasını toplasa daha iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه يُفضل أن يذهب لتنظيف غرفته .. |
| Porno falan saçmalık bence. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه أرتكب حماقة . بوضعه تلك الصور الخليعة |
| bence o paralar iade edilmeli. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه يجب أن يتمّ إعادة كلّ تلك النقود.. |
| Tony Reed'in cinayeti işlemediğine inanmaya hazırım. Ama bence bunu yapan kişiyi gördü ve onu korumaya çalışıyor. | Open Subtitles | لكن أعتقد بأنّه رأى الشخص الذي عمل، وهو قد يغطّي له. |
| Antwone. bence iyi vakit geçirdi, sence? | Open Subtitles | أنطون، أعتقد بأنّه حظي بوقت طيب، ألا تعتقد ذلك؟ |
| Melekler hakkında fazla bir şey bilmem. bence bu bir baş melek. | Open Subtitles | لا أعلم كثيراً عن الملائكة أعتقد بأنّه أحد كبار الملائكة |
| Problem olacağını sanmıyorum. Endişelenmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنّه سيكون مشكلة لا اريدك أن تقلقي |
| Bunun kaza olduğunu düşündüğünü sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنّه يَعتقدُ بِأَنَّ هذا كَانَ حادثاً. |
| Eski günlerine geri döneceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | إنّه يحبّه لا أعتقد بأنّه سيعود لطّرُقِه القديمة. |
| Bunun çok erken olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه أكثر من اللازم، أيضا مبكراً. |
| Adamlarımı uğramaya ikna edebileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه يمكنني إقناع رفاقي بحضور هذه الحفلة |
| Yıldırımı bir hedefe yönlendirmenin mümkün olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه من الممكن توجيه صاعقه إلى هدف |
| Marie Hangemuhl adındaki kadını korumaya çalıştığına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه كان يحاول لحماية الإمرأة مسمّاة ماري هانجيموهل. |
| Şu sokaktaydı Galiba. Ya da sonraki sokakta. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه كان على ذلك الشارع أو الشارع المجاور |