| Sana bir şey söyleyeceğim ve bunu bildiğini biliyorum. | Open Subtitles | عليَّ أن أُخبركِ شيئاً و أعرفُ أنكِ تعرفين |
| Bunu biliyorum, ama bu yüzden değildi. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ شَعرتِ بذلك و لكن ليسَ الأَمرُ هكذا |
| Onu önemli bir kurtarıcı olarak gördüğünü biliyorum, ama benim için lanet serserinin teki. | Open Subtitles | تعلمين، أعرفُ أنكِ تعتقدينَ أنهُ شخصيَة قويَة و مُخلِّص و كُل شيء لكنهُ مُجرَّد تافِه آخَر بالنِسبةِ لي |
| Yardım etmek istediğini biliyorum, ama böyle bir çocuğa erişemezsin. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ تُريدينَ مُساعدة الناس و لكن لا يُمكنكِ التواصُل معَ فتىً كهذا |
| Bu başına gelebilecek en kötü şey ama sen güçlüsün ve bunu atlatabileceğini biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | هذا أسوء شيء سوف يحصل لك لكنكِ قوية أعرفُ أنكِ قادرة على تجاوز هذا، حسناً؟ |
| Bu kadınların ya da ailelerinin umurunda olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ لا تكترثين بشأن أولئك السيدات أو عائلاتهن يُمكن أن يموت الآلاف طالما يبقى إبنك آمنًا |
| Konuşamayacağını biliyorum ama en azından bir işaret çakabilirsin. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ لا تستطيعين الكلام لكن أعطني موجّة فقط كتلميح |
| # Beni terk etmek istediğini biliyorum # | Open Subtitles | ♪ أنا أعرفُ أنكِ تريدينَ أن تـتركيني ♪ |
| Çünkü biliyorum, sen bana gelmezdin! | Open Subtitles | لأنني أعرفُ أنكِ لن تأتين إليّ |
| Yaptıkları hiçbir şeye dahil olmadın bunu biliyorum... | Open Subtitles | ...أعرفُ أنكِ لستِ متورطة بأي شيءٍ مما يقومونَ به |
| Buraya çok uzun süredir tıkıldığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ تُركتِ هُنا لمدة طويله |
| Benden o kelimeyi hep duymak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ لطالما أردتِ أن أقول ذلك |
| Demek istediğim, bana şantaj yaptığını bilmekle kalmıyor... şantaj çirkin bir kelime, ama en uygunu - ...aynı zamanda blöf yaptığını da biliyorum. | Open Subtitles | أقصد أننـي لستُ فقط أعرفُ ... أنكِ تبتذيننـي - كلمة قبيحة ، لكنها ملائمة - لكنـي أيضاً أعرفُ أنكِ تخادعينـي |
| Doğru olanı yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ ستفعلينَ الصواب |
| Artık Tiffany ile çalışamayacağım için kiranın yarısını nasıl ödeyeceğim konusunda endişelendiğini biliyorum. | Open Subtitles | ... بما أنني لم أعد أعمل مع "تيفاني" ، كنت أعرفُ أنكِ كنتِ قلقة حول أنني سأدفع نصف أجار الشقة |
| Onu sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفُ أنكِ تُحبيه |
| Bana zarar vermeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفُ أنكِ لن تؤذيني |
| Bildiğini biliyorum. Jenn, yapma ama. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ تعرفينَ ذلك |
| Korktuğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ خائفة. |
| - Edebileceğini biliyorum. | Open Subtitles | - أعرفُ أنكِ تَستطيعين. |