| On dakikadır yüzüne bakıyorum, hiçbir şey bilmiyorum, hiçbir şey. | Open Subtitles | ، أنظر إليه لـ10 دقائق الآن و مازلت لا أعرف شيئا ، لا شيء |
| Hayır, Hebron Kitabı' yla ilgili hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | كلا.. أنا لا أعرف شيئا عن كتب العبرانيين |
| Ve her ne ise, hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أعرف شيئا عن هذا مهما كان الأمر |
| Bahçe işlerini evde yapardım, Rönnbo, Bu yüzden bir iki şey biliyorum. | Open Subtitles | أنا اقوم بالبستنة في المنزل,و التزيين, لذا أنا أعرف شيئا أو اثنين. |
| Hatta şu an yukarı geliyorlar. Benim bu vasiyetten haberim yok. Parasını bana bırakacağı konusunda hiçbir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | اٍننى لا أعرف شيئا عن هذه الوصية ، ولا أعلم أنه كان فى نيتها أن تترك لى شيئا |
| Yatağın altına saklanmak için çok yaşlıyım. Bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا أكبر من أن أختبئ تحت سرير أنا لا أعرف شيئا |
| - Dediklerimi ona söyle. - Neyi? Hakkında hiçbir şey bilmiyorum ki. | Open Subtitles | ـ فقط أخبريها ـ وبماذا أخبرها وأنا بالكاد أعرف شيئا عنه |
| O tesiste ne olduğuna dair hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | قلت لك، لا أعرف شيئا حول ما حدث في المعمل |
| Uçaklar hakkında hiçbir şey bilmiyorum, Ama seni tanıyorum Homer. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيئا عن الطائرات ولكن أعرف عنك |
| Amanda, baban veya medyumlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أماندا , لا أعرف شيئا عن والدك أو عن الوسطاء الروحانيين إنه سحر تماما كالعلم |
| Ama çağdaş müzik konusu hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لكننـي لا أعرف شيئا عن مشهد الموسيقى المعاصره |
| Çünkü sana hakkımdaki her şeyi anlatıyorum ama ben senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك كل شيء عني و لا أعرف شيئا عنك |
| Kızımın hayatı ve erkek arkadaşı hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ابنتي كانت الحياة بكاملها وصديقها الذي لم أكن أعرف شيئا عنه |
| Bu çok trajik ama bu çocuklar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ذلك مأساوي للغاية لكنني لا أعرف شيئا عن أولئك الفتيان |
| Hiçbir şey bilmiyorum, ne söylenirse onu yapıyorum. Talimatlara uyuyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئا أنفذ الأوامر، وأتبع التعليمات |
| Daha iyi bir şey biliyorum. Bir yönetici arayan gece kulübü sahibi bir dostum var. | Open Subtitles | أعرف شيئا أفضل صديق لى يملك ملهى ليلى و يحتاج لمدير |
| Bizim açmayı deneyebileceğimiz başka bir şey biliyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أعرف شيئا آخر يمكن أن نجربه لتشغيلها. |
| Sanırım kadınlar hakkında hiçbir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | أعتقد أني لم أكن أعرف شيئا عن النساء |
| Ruhlar hakkında bir iki şey bilirim ve amaçsızca ortada dolanırlar. | Open Subtitles | أنا أعرف شيئا أو اثنين بخصوث الارواح ويمكنها التسكع في الجوار |
| Şef, başka hiçbir şey bilmesem de, gözlerim insanları okuyabiliyor. | Open Subtitles | أيها القائد، قد لا أعرف شيئا آخر ولكن عيناي تقرأ البشر جيد |
| Başka birşey bilmiyorum. Burada yaşıyorsun! | Open Subtitles | إنه الحصاد الذي لدينا ...لا أعرف شيئا آخر |
| İyi hikayelerle ilgili birşeyler biliyorum galiba. | Open Subtitles | وأعتقد أنني أعرف شيئا ما عن القصص الرائعة |
| Soruyu cevaplayacak birikimim yok. Mesele hakkında hiçbirşey bilmiyorum. | Open Subtitles | لست مؤهلة للرد لا أعرف شيئا عنها |
| Hepiniz hakkında başkasının bilmesini istemediğiniz bir şeyler biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف شيئا عن كل واحد منكم ان كنت لا تريد أي شخص آخر أن يعرف |