| Rotamız buradan geçiyor. Ama ben farklı bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أن الطريق من هٌنا .و لكِن أنا أعرف طريقة أفضل |
| Bunu yapabileceğimiz başka bir yol biliyorum. Öyle mi? Heater'ın düğün kataloğu mu? | Open Subtitles | حسناً , أنا أعرف طريقة واحدةُ يمكننا بها فعل ذلك مخطط زفاف هيذر؟ |
| Ben evde bu anlamaya bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف طريقة لأكتشف هذا في المنزل |
| Kasanın anahtarına ulaşmanın bir yolunu biliyorum ama... yardımına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أعرف طريقة لنحصل بها على مفتاح الصندوق ولكني سأحتاج إلى مساعدتك |
| Binadan kaçış yolunu biliyorum. Ama önce rehineleri bırakmalısın. | Open Subtitles | أعرف طريقة للخروج من المبنى لكن أولاً دع الرهائن |
| Yine de bunu göze alamayacağım. Ama bana güven. bir yolu olabilir. | Open Subtitles | على الرغم مِن هذا، لن أغامر ثق بي، قد أعرف طريقة |
| Kolay para kazanabileceğimiz bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف طريقة واحدةُ يمكننا بها الحصول على بعض المال |
| Ama bunu telafi edebileceğin bir yol biliyorum. | Open Subtitles | لكنّي أعرف طريقة تمكنك من التعويض عن تلك الإهانة |
| Senin ve benim arkadaş olabileceğimiz bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف طريقة يمكن أن تجعلني أنا وأنت أصدقاء |
| Ateşi durdurabilecek bir yol biliyorum. Ama bunun için bazı özel şifalı bitkilere ihtiyacım var. | Open Subtitles | لعلّي أعرف طريقة تُبطئ الحمّى لكنّي سأحتاج بعض الأعشاب الخاصّة |
| Yeniden başlayabileceğimiz bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أعرف طريقة يُمكننا من خلالها البدء من جديد. |
| Çekip gidebileceğin ama aynı zamanda gitmeyeceğin bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أعرف طريقة ستمكّنك من الرحيل بدون الرحيل حقا |
| Eğer denersen, sanırım bir yol biliyorum. | Open Subtitles | اذن إن حاولت، فانا أعرف طريقة لإنقاذه |
| Para kazanabileceği bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أعرف طريقة يمكنه بها جمع بعض المال |
| İkimizi yeniden bir araya getirebilecek bir yol biliyorum. | Open Subtitles | قد أعرف طريقة لنا لنعود إلى نفس الصفحة |
| Şey, para kazanabileceğiz bir yol biliyorum. | Open Subtitles | أعرف طريقة تمكنكما من كسب المال |
| Sanırım bunu yapan kişiyi bulmanın bir yolunu biliyorum ama bana yardım etmeniz gerekecek. | Open Subtitles | اسمعيني، أعتقد أنني أعرف طريقة لإيجاد الشخص الذي يقوم بهذا، ولكنني ساحتاج لمساعدتكِ |
| Canavarı temelli ortaya çıkarmanın bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف طريقة لإخراج الوحش مرة واحدة وللأبد |
| Eğer bu mesajı alırsan, tekrar birleşmenin bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | إذا إستملت هذه الرسالة أعرف طريقة لجمع شملنا |
| Babana kızgınsan, ona gününü göstermenin bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | إذا كنت غاضبا من والدك أنا أعرف طريقة حقيقية لتوريطه |
| Evet, peki, kendini tamamen yalnız hissetmenin başka bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | حسنًأ، أعرف طريقة أخرى لأجعلك تشعرين بالوحدة |
| Durun bir dakika. İçeride olup olmadığını anlamanın bir yolu var. | Open Subtitles | انتظروا لحظة، إنّي أعرف طريقة لنكتشف لو كان في الداخل. |