"أعرف مكانه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Nerede olduğunu biliyorum
        
    • nerede olduğunu bilmiyorum
        
    • yerini biliyorum
        
    • yerini bilmiyorum
        
    • yerini bildiğimi
        
    • nerede olduğunu biliyorumdur
        
    Sanırım onun Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles وما الجديد في ذلك؟ أعتقد أنني أعرف مكانه
    Şu anda nerede olduğunu bilmiyorum ama daha önce Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف مكانه الآن, ولكني أعرف أين كان.
    Eminim parayı kullanabilir, ancak nerede olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles يمكنه الاستفادة من المال لكننى لا أعرف مكانه
    yerini biliyorum. Yarım saat sonra orada olurum. Open Subtitles أعرف مكانه بالضبط، سأكون هناك بعد نصف ساعة
    Ben alırım, şarap mahzeninin yerini biliyorum. Open Subtitles اجلس,سأحضره أنا,أنا أعرف مكانه
    Beni eve götürmek için küpe ihtiyacın var. Ama onu gönderdim ve yerini bilmiyorum. Open Subtitles تحتاج إلى المكعب لتأخذني إلى المنزل، ولكني أرسلته بعيدًا لذا لا أعرف مكانه.
    Ama Nerede olduğunu biliyorum. Size getirebilirim, söz veriyorum. Open Subtitles ولكني أعرف مكانه سأذهب وأحضره وأعطيه لك ، أقسم لك
    Bence burada ve galiba Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعتقد أنه هنا وأعتقد أني أعرف مكانه
    Ne olduğunu bilmiyorum, sadece Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا أعرف ما هُو، إنّما أعرف مكانه.
    Dostum, sanırım Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles يا صاح، أعتقد أنّني أعرف مكانه.
    Oğlun bende değil. Ama Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles ابنك ليس لدي لكني أعرف مكانه بالتحديد
    Eski bir binanın çatı katındayım. nerede olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles أنا في الجناح العلوي لمبنىً قديم و لا أعرف مكانه بالضبط
    Kilisenin üyesidir ama şu an nerede olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles إنّه عضو في الكنيسة ولكنني لا أعرف مكانه الآن
    nerede olduğunu bilmiyorum. 2 saati geçti, hâlâ gelmedi. Open Subtitles أنا لا أعرف مكانه لقد تاخر أكثر من ساعتين
    nerede olduğunu bilmiyorum ama kişisel telefon numarası var. Open Subtitles لا أعرف مكانه ولكن لديّ رقم هاتفه الشخصي
    Kendi güvenliğim için, nerede olduğunu bilmiyorum. O, gitti. Open Subtitles أنا لا أعرف مكانه من أجل سلامتى, لقد ذهب.
    Şimdi sayende yerini biliyorum işte. Open Subtitles أتعلمين شيئاً، أعرف مكانه الآن بسببكِ.
    - yerini biliyorum. Gidip almalıyım. Open Subtitles أعرف مكانه و سأذهب لإحضاره
    Eğer sıra Marjorie'de ise sanırım onun yerini biliyorum. Open Subtitles (إن لم يكن خلف ضحيته القادمة (مارجوري أعتقد أنني أعرف مكانه
    Ben yerini bilmiyorum ama bilen birisi olabilir. Open Subtitles لا أعرف مكانه لكن أحدهم قد يعرف
    Eğer bunu kabul edersem, mahkemede yerini bildiğimi ispatlarlar. Open Subtitles اذا قبلت هذا , فسيمكنهم أن يثبتوا في المحكمة أنني أعرف مكانه
    Bahse girerim nerede olduğunu biliyorumdur. Open Subtitles أراهن أني أعرف مكانه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more