| Sık sık org çalıyorum. Geçen ay bir müzik dinletim vardı. | Open Subtitles | أعزف الأرغن في أغلب الأحيان الشهر الماضي كان عندي حفلة موسيقية |
| Hem kendi annem hem de sizlerin anneleri için çalmak istiyorum. | TED | أريد أن أعزف قليلًا من أجل أمّي و كل أمّهاتكم كذلك. |
| çal! Çabuk, eğlenceli bir şeyler çal. Gökyüzü aşkına, aslanlar onu yutmadan önce çal! | Open Subtitles | أعزف شيئاً مرحاً بسرعة حباً في السماء قبل أن يلتهموه |
| Kırarım bir şişe boynu ve bu steel gitar blues'unu çalarım. | TED | أنا أكسر عنق قنينة ومن ثم أعزف البلوز على الجيتار المعدني |
| Bitirmeden önce gitar çalmamı istediler. | TED | قبل أن أنهي، طلبوا مني أن أعزف القيثار. |
| - Baba, sitar çalayım mı? - Bu kadar yeter Maya. | Open Subtitles | هل يمكن أن أعزف بعضا من العود يا أبي لا داعي يا مايا |
| Ve biraz da banjo çalacağım. Kısa bir potpuri yapalım. | TED | وسوف أعزف القليل من البانجو .. لنقم بهذه المعزوفة |
| O gardiyanları flüt gibi çalıyorum. Bir grup flüt gibi, birkaç tane. | Open Subtitles | أنا أتلاعب بهؤلاء الحراس وكأنني أعزف الناي مجموعة من النايات، نايات كثيرة. |
| Kendi evimde oturmuş, kendi halimde kendi piyanomu çalıyorum. | Open Subtitles | أنا أجلس هنا في بيتي ، أُدبّر عملي الخاص أعزف على البيانو الخاص بي |
| Değilim. Sadece org çalıyorum. | Open Subtitles | أنا لست بمتدين ، أنا أعزف على الأورغ فحسب |
| Ben de piyano çalmak isterdim ama, herkes piyano çalmayı istiyor. | Open Subtitles | أريد أن أعزف على البيانو، لكن العديد من أقراني يعزفون عليها، |
| Bu harikaydı tatlım. Hep öyle güzel bir şeyler çalmak istemişimdir. | Open Subtitles | هذا رائع يا عزيزتي أردت دائماً أن أعزف شيئاً بهذه المهارة |
| Hep birlikte ölerek zaman geçirmek çok hoş. Haydi, çal bir şeyler. | Open Subtitles | من اللطيف قضاء بعض الوقت ونحن نحتضر سويا أعزف شىء لنا |
| çal bu olağanüstü şarkıyı ona, hemen gelir yanına. | Open Subtitles | أعزف هذه الأغاني الجميلة لها و ستعيدها لك |
| Gitar çalarım ve esasında çok da iyi şarkı söylerim. | Open Subtitles | أنا أعزف القيتار و في الحقيقية أنا مغني جيد حقاً |
| * Hey, bir sürü insan harmonika çalmamı dinlemek için para veriyor * | Open Subtitles | الكثير من الناس تدفع لرؤيتي أعزف الهرمونيكا. |
| Süsleri indirmeden önce son bir kez çalayım diye düşündüm. | Open Subtitles | أردت أن أعزف للمرة الأخيره قبل أن أزيل الزينه |
| Bu gece Mason Locasında çalacağım. | Open Subtitles | سوف أعزف اليوم في المحفل الماسوني كما ترى |
| Ve çalarken anladım ki, Nathaniel'in gözlerinde oluşan çok derin bir değişim vardı. | TED | وأنا أعزف أستطعت أن أعيَّ تغيراً يحدث في عينيّ ناثانيل |
| Şey, bilirsin, artık pek fazla çalmıyorum. | Open Subtitles | حسنا أنا لا أعزف كثير ليس أكثر مما تعرفين |
| Bu kalp atışlarıyla piyano bile çalabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أعزف على البيانو على إيقاع قلبهِ |
| O zamandan bu yana başka, çok daha güzel yerlerde çaldım. | TED | من حينها و انا أعزف في أماكن أخرى أكثر هدوءاً. |
| - Uzun zamandır iyi bir piyanistle çalmadım. | Open Subtitles | منذ مدة طويلة لم أعزف مع عازف بيانو جيّد |
| Mızıka çalmam, ama harika bir şeydir. | Open Subtitles | إنها أنا لا أعزف على الهارمونيكا لكنها هارمونيكا مدهشة |
| Kendime piyano alamıyorum, ama burda çalmama izin veriyorlar. | Open Subtitles | ليس لديَ ما يكفي لشراء بيانو، لذا فإنهم يدعوني أعزف هنا. |