"أعسر" - Translation from Arabic to Turkish

    • sol
        
    • solağım
        
    • solaktı
        
    • solaksın
        
    • solakmış
        
    • solak
        
    • Solaklar
        
    • solaksınız
        
    • sağlak
        
    sol elini kullanarak satırı her kim tutmuşsa şuradaki iki ize bakarak görebilirsin. Open Subtitles أنظرى لهذه التشعبات هنا ، أيا من فعل هذا فإنه كان أعسر
    FBI'ın internet sitesine göre, Usame bin Laden sol elini kullanıyor. Open Subtitles طبقا لموقع مكتب التحقيقات الفدرالى الألكترونى أسامة أعسر اليد
    Ben solağım, ve şunu diyebilirim ki Solaklar için hayat toz pembe değil. Open Subtitles أنا أعسر وسأخبركم بالآتي، ليسوا جميعاً ماهرين
    Biliyorsun, ben solağım. Open Subtitles بدلا من الدوران في المكان وتوتر رقبتي. أنت تعرف، أنا لاعب أعسر.
    Harika olan şeylerden biri babamın tutkulu bir golfcü olmasıydı, ancak solaktı. TED وكان من بين الاشياء العظيمة ان والدي كان متعطشاً للعبة الجولف, ولكنه كان أعسر
    Evet. Sen solaksın ve atıcı da öyle. Open Subtitles أجل، فأنت أعسر وكذلك الرامي.
    Saldırgan solakmış ve tek tarafı keskin bir bıçak kullanmış, birçok yerinden ve kendini savunurken yaralanmalar olmuş. Open Subtitles القاتل أعسر ، استخدم سكين ذات شفرة واحدة جروح داخلية متعددة وصدمة عصبية
    Demek solak, bu hiç iyi değil. Kızın yaraları sol taraftandı, eleman solak olmamalıydı. Open Subtitles يبدو أنه أعسر وهذا ليس جيّداً , لقد تم ضرب الفتاة في جانبها الأيسر ويجب ألا يكون الرجل أعسراً
    sol el, iyi değil. sol elle dövülmüştü, ama o sağ elini kullanıyor. Open Subtitles يبدو أنه أعسر وهذا ليس جيّداً , لقد تم ضرب الفتاة في جانبها الأيسر ويجب ألا يكون الرجل أعسراً
    - Cüzdanını sol arka cepte taşımak yapar. Open Subtitles ولكـن حمل محفظتـك بالجيب الأيسر تدل على أنك أعسر
    Ve malum şeyi yapmak için bıçağı yere bıraktı bu yüzden kan masanın sol tarafında ve ve bu yüzden katil solaktı. Open Subtitles والدماء على الجانب الأيسر للمائدة حيث وضع السكين لأنها اليد التي استخدمها للاستمناء لأنه كان أعسر.
    Üstelik solağım ve resim çiziyorum. TED أنا أعسر ، و أرسم.
    solağım. Sağlaklar için yapılmış. Open Subtitles أنا أعسر وهذا قوس أيمن
    solağım ben. - Eminim öylesindir. Open Subtitles وأنا أعسر - حسناً ، بالطبع -
    Geceleri çalıştı. solaktı. Mahkûmlar için elbise dikmeye çalıştı. Open Subtitles كان يعمل مساءاً، وكان وهو أعسر يحاول أن يرتق ملابس الأسرى
    Bay Lansing, Rocky Balboa solaktı. Open Subtitles سيدة,لانسينج روكي بالبوا كان أعسر.
    Belli ki solaksın. Open Subtitles من الواضح أنك أعسر
    Bundan böyle solaksın. Open Subtitles الآن ، كنت أنت أعسر.
    Saldırgan solakmış ve tek tarafı keskin bir bıçak kullanmış, birçok yerinden ve kendini savunurken yaralanmalar olmuş. Open Subtitles "القاتل أعسر ، استخدم سكين ذات شفرة واحدة" "جروح داخلية متعددة وصدمة عصبية"
    solak bir adamın kendini sağ tarafından vurması pek olası değil. Open Subtitles أن رجلاً أعسر اليد قد يصيب نفسه بالجهة اليسرى من رأسه
    Siz solaksınız, Bay Ewell. Open Subtitles "أنت أعسر ، سيد "اويل
    Ama henüz solak mısın sağlak mısın bilmiyorum. Open Subtitles مع هذا لا زلت لا أعلم بعد ما إذا كنت أيمن أو أعسر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more