"أعش" - Translation from Arabic to Turkish

• yaşamadım
• yaşamıyorum
• büyümedim
• yaşamamıştım
• yaşayamadım
• yaşamadığımı

Bilgelikle yaşamadım ama hayatım dolu-dolu ve tecrübe içinde geçti.
... لم أعش حياة عاقلة لكنها كانت حياة مفعمة بالحيوية

Daha önce kimseyle beraber yaşamadım, o yüzden bunu nasıl söylerim bilmiyorum ama bir saat boyunca benimle konuşmamana ihtiyacım var.
لم أعش مع أحد من قبلك لذا فلا أعرف كيف أقول هذا بشكل سليم، لكن... أريدك ألا تتحدث معي لساعة كاملة

Büyüdüğüm evden iki km mesafeden daha uzakta yaşamadım.
إلى ذلك اليوم لم أعش مبتعداَ ميلين من المنزل الذي عشت فيه

Şey, doğru olmak gerekirse, Şef, 42 yıldır New Orleans'ta yaşamıyorum.
بصراحة يا رئيس، لم أعش في (نيو أورلينز) منذ 42 سنة.

Eminim bu Brezilya'da son derece normaldir, ama ben Brezilya'da büyümedim.
أن متأكد أنه لم يكن هكذا فى البرازيل ولكنى لم أعش فى البرازيل

Daha önceden hiç kendi başıma yaşamamıştım.
فأنا لم أعش لوحدي من قبل

Her zaman dünyanın en sağlıklı hayatını yaşamadım.
لم أعش أبداً بأسلوب الحياة الأكثر صحيّة.

Ara sıra yalnız kaldım, ancak hiç yalnız yaşamadım.
دائما ما كنت وحيدة، ولكني لم أعش لوحدي

Ben böyle bir dünyada hiç yaşamadım ta ki Fairview'e taşınana kadar.
.. لم أعش في عالم كهذا أبداً "حتى انتقلنا إلى "فيرفيو

Paris'te yaşadığımız zaman haricinde hiç yalnız yaşamadım.
باستثناء فترة حياتي في "باريس" لم أعش بمفردي قطّ

Yani hiç orada yaşamadım ama yaşamışım gibi.
أعني ، أني لم أعش به ، لكني عشت به.

Ben böyle gitmek için yaşamadım bu hayatı.
لم أعش حياتي لتنتهي بهذه الطريقة

Bunu söylemek zor. Neredeyse hiç tek başıma yaşamadım.
يصعب التيقن من هذا لم أعش وحدي من قبل

Hiçbir zaman Daniel Lismore kişisi olarak yaşamadım.
لم أعش أبدًا ك"دانيال ليزمور" الشخص

Hartford'dan başka yerde daha önce hiç yaşamadım
لم أعش قط في مكان غير "هارتفورد"

Asla dilediğim şekilde yaşamadım.
انا لم أعش كما كنت أرغب

Bende hiç kendi başıma yaşamadım!
أنا لم أعش لوحدي ايضاً

- Doğru bir hayat yaşamıyorum.
لم أعش النوع المناسب من الحياة

İşte bu yüzden asla bir erkekle yaşamıyorum.
لهذا لم أعش مع رجل أبداً

- Onların yanında büyümedim.
-لم أعش معهم

Daha önce hiç ormanda yaşamamıştım.
لم أعش في الغابة من قبل

Tek bir kez bile diğerleri gibi yaşayamadım.
لأنني لم أعش حياة طبيعية كالأخرين.

Ve ecelim geldiği zaman yaşamadığımı keşfetmek de değildi.
"و لكي لا أكتشف حين تحين ساعة موتي" "أنني لم أعش"