| sinirleri yıpranmış. Paranoyak olmuş; kafayı sokaktaki insanlara takmış. | Open Subtitles | أعصابه منهكة ومذعور ويطارد أناس مجهولين في الشارع |
| Babam içeri girmeden önce sinirleri yatışsın diye içki içmişti. | Open Subtitles | أبي شرب حتى يهديء أعصابه قبل أن ندخل، أنا شاهدة على ذلك |
| Ateş açan adam gitmeden önce sinirlerini yatıştırmak için hızlıca bir bardak içmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما القاتل أخذ جرعة سريعة لتهدئة أعصابه قبل أن يذهب |
| Burada uzun zamandır devam eden nevralji öyküsü olan varsa bu onları sinirlerini harap edecek ve hiç acı hissetmeyecek. | Open Subtitles | هل منكم من لديه حالةٌ مزمنةٌ من التهاب الأعصاب قامت بالتهام أعصابه بحيث لا يشعر بالألم إطلاقاً؟ |
| Ama sana karşı Kendini kaybedeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | وعندما يتمكله لا أظن أنه سيفقد أعصابه معكِ |
| Cesaretini kaybettiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يُقال أنه فقد أعصابه. |
| Senin gibi asabi bir adam aldatıldığını öğrendiğinde çıldırmış olmalı. | Open Subtitles | شخص ما بمزاجك السيء لابد أن يفقد أعصابه عندما يكتشف أن زوجته تخونه. |
| Dedem fırınla uğraşırken kafayı yedi. Çabucak eve gelebilir misiniz? | Open Subtitles | جدي فقد أعصابه على الفرن هلا تعود إلي المنزل بسرعة؟ |
| Çünkü görme sinirlerinden birisini parçaladı ve yüzünün yarısı gitti. | Open Subtitles | لأن هذا قضى على أعصابه البصرية، و .نصف وجهه تقريباً |
| Arada bir sebepsiz yere sinirleri bozuluyor. | Open Subtitles | إنه يفقد أعصابه بين الحين والآخر وبدون سبب وجيه |
| Bacakları ezilmiş, damarları ve sinirleri neredeyse tamamen kopmuş ve yine de tahrik oldum. | Open Subtitles | قدماه تحطمتا، شرايينه و أعصابه . . بالكاد دمروا، و مع ذلك كنت متحمسة |
| Bacakları ezilmiş, damarları ve sinirleri neredeyse tamamen kopmuş ve yine de tahrik oldum. | Open Subtitles | قدماه تحطمتا، شرايينه و أعصابه . . بالكاد دمروا، و مع ذلك كنت متحمسة |
| Çelik gibi sinirleri var askeri geçmişi olan biri olmalı- | Open Subtitles | ربما تبحث عن رجل له تاريخ في الخدمة العسكرية أعصابه كالحديد |
| Ütüleyip, kat kat yaptığı ve özel bir yerde sakladığı her mektup da aynı zamanda sinirlerini yatıştırıyordu. | Open Subtitles | كل رسالة كان يقوم بكيها ،وحفظها في مكان مناسب ما كان يهدئ أعصابه أيضاً |
| sinirlerini yatıştırmak için yaşlı gençlerin buna ihtiyacı var. | Open Subtitles | أظن العجوز يحتاجه لتهدئة أعصابه |
| En sonunda da tüm sinirlerini yok edip kendi ölümüne sebep oldu. | Open Subtitles | في النهاية أتلف أعصابه و مات بسبب ذلك |
| Belki de suç ortağımız sinirlerini yatıştırmak için bir şeyler almıştır. | Open Subtitles | ربما احتاج الشريك شيئاً لتهدأت أعصابه |
| Ara sıra Kendini kaybetse de iyi arkadaşız. | Open Subtitles | بالتأكيد يفقد أعصابه أحيانا و لكننا صديقان حميمان أليس كذلك ؟ |
| Kendini böylesine hayrana karşı kaybettiğini görmedim. | Open Subtitles | لم أراه يفقد أعصابه هكذا أبداً ليس أمام المعجبين |
| Cesaretini kaybetti. | Open Subtitles | لقد فقد أعصابه |
| Ne kadar asabi olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف أعصابه. |
| Bir ispatında bir domuzun sinirlerinden birini bağlayarak domuzun sesini kaybetmesine neden oldu. | TED | في أحد العروض، تمكن من جعل خنزير يفقد صوته بربط أحد أعصابه. |
| Eğer efendimiz, sinirini kontrol etmeyi öğrenemezse... büyüyü asla bozamayacak... Sizi dışarıda, yanımızda görmek ne büyük bir şeref, matmazel. | Open Subtitles | إذا لم يستطع السيد أن يسيطر على أعصابه فأنه لن يستطيع أبدا أن يكسر التعويذة... |